Malatya’da iz bırakan insanlarımızı yazdığımız köşemizin, bu gün de değerli bir konuğu var. Yaptıklarıyla, yazdıklarıyla, planlarıyla, projeleriyle öne çıkan değerlerimizden biri olan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay’dır bugünkü konuğumuz.

Konuğum Prof. Dr. Ahmet Kızılay olunca, kendisi ile ilgili yazım yalnızca bir makale değil, tam sayfa bir yazı olmalıydı. Hem Rektörümüz hakkında yazmalı hem de kendisinin anlatımıyla İnönü Üniversitesi’ni yazmalıydım. Rektörümüzle sohbet ederek yazıma başladım.

289 bilimsel aktivite, 748 atıf sayısı, 60 uluslararası hakemli dergilerde yayın, 78 ulusal bildiri, 47 konferans ve kurs eğitimi veren, Ahmet Kızılay, 1985 - 1992 yılları arasında İnönü Üniversitesinde Kulak Burun Boğaz uzmanı oldu. 2008 yılında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, 2011 yılında Dekan, 2012 yılında Ana Bilim Dalı Başkanı, 2016’da Rektör oldu.

Uzun yıllar öncesinden tanıştığım Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Kızılay ile güzel anılarım var. Küçük oğlum 8 yaşlarında iken kulağında sorun vardı. Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesinde muayene ederek, oğlumun kulağına tüp takılmasına karar veren kişi Dr. Ahmet Kızılay idi. Kendisiyle o zaman tanıştım. O zaman büyük oğlum 11 yaşındaydı. Hastaneye kardeşi ile birlikte o da gelmişti. Ahmet Hocamız, iki oğlumla tanışmış sohbet etmişti. Yıllar sonra büyük oğlum İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı. Ahmet Kızılay’ın öğrencisi oldu. Büyük oğlumun mezuniyet töreninde Prof. Dr. Ahmet Kızılay ile karşılaştık. Üniversite sınavına hazırlanan küçük oğlumu törende gören Ahmet Kızılay, sohbet ettiği İhsan’a kulağının nasıl olduğunu sordu. Yıllar önce yaptığı ameliyatı hatırlayan doktorumuz beni şaşırtmıştı. Sohbetleri esnasında küçük oğluma, “Erol Abin bugün mezun olup gidiyor. Sen de burayı tercih et ve sen de Turgut Özal Tıp Fakültesinde oku” dedi. Prof. Dr. Ahmet Kızılay’ın bu güzel tavsiyesi gerçekleşti. Ahmet Bey’e müjdeyi telefonda söylediğimde, ailemiz adına çok sevindiğini söylemişti.

Daha sonra Türkiye Satranç Federasyonu İl Temsilciliğim zamanında rektörlüğe atanan Prof. Dr. Ahmet Kızılay’ı ekibimiz ile birlikte tebrik etmek için makamına gittik. Sembolik olarak satranç oynayıp fotoğraf çektirdik. Rektörlük makamında iken TSF Başkanımız Gülkız Tulay’ı aramıştım. O tarihte Gülkız Tulay, TSF Başkanlığına ikinci kez seçilmişti. Rektör ile TSF Başkanı birbirlerini tebrik etmişlerdi.

Hayat hikâyesini, üniversitesi ile ilgili çalışmalarını, prensiplerini hedeflerini kendi anlatımından dinleyelim.

“1966 doğumluyum. Hekimhan Dursunlu Köyü’nde yetişmiş bir ailenin evladıyım. Hacettepe Tıp Fakültesini bitirdim. İnönü Üniversitesi’nde 29 yıldır hoca olarak çalışıyorum. Farklı akademik görevlerde çeşitli idarecilikler yaptım. Dekanlık, bölüm başkanlığı, Malatya Tabip Odası Başkanlığı, farklı komisyon komitelerde başkanlıklar, sivil toplum kuruluşlarında çalışmalarda bulundum. Amerika’da eğitimimin bir kısmını aldım. Hacettepe Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. KBB dalında ihtisasımı İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Fakülteme 2011 yılında dekan olup, 2016 yılında çalıştığım İnönü Üniversitesine rektör oldum.

İnönü Üniversitesi ile ilgili olarak hedeflerimiz var. Bunlar henüz fikir aşamasındadır. Bütçelendirilmiş olan hedefleri açık ortamlarda, olgunlaşmayanları kapalı ortamlarda dile getiriyoruz. Üniversitemizin gelişmesi için ekibimiz ve öğrencilerimizle birlikte her türlü gayreti gösteriyoruz. Bir taraftan şehir ile bütünleşme ve diyalog devam ederken, üniversitemizin merkezinde, bilimsel çalışma, bilgi üretme, bilgi toplumuna ilişkin temel sacayaklarının esas önemli olan noktasında katkılar sunmaya çalışıyoruz.

Üniversitemiz 1975 yılında kurulmuş olup 41 bini aşan öğrencisi, güçlü akademik kadrosu, tecrübeli idari personeli, sahip olduğu nitelikli altyapı ve fiziki kapasitesi, 130 bini aşan mezun öğrencisi ile Türkiye'nin saygın üniversitelerinden biridir. Türkiye'nin güçlü yükseköğretim kurumları arasında yer alan, başta sağlık olmak üzere birçok alanda dünya standartlarında eğitim veren ve hizmet sunan üniversitemiz daha ileri bir düzeye ulaşmanın çabası içerisindedir.

Üniversitemiz geçmişte olduğu gibi, bugün de bilimsel faaliyetlerin desteklenmesine, yönetsel yapıda kalite ve standardizasyonunun sağlanmasına, AR-GE, inovasyon ve teknolojik gelişmeleri sağlayacak çalışmaların teşvik edilmesine öncelik vermeye ve 21. yüzyılın gerektirdiği bilgi ve donanıma sahip bireyler yetiştirerek topluma kazandırmaya devam etmektedir. Eğitim ve bilimsel faaliyetlerin yanında kültür, sanat ve sportif etkinliklerin yoğun olarak düzenlendiği Üniversitemiz, öğrencilerine her alanda kendilerini geliştirmelerine imkân sağlayan sayısız fırsatlar sunmaktadır.

Fiziksel gelişiminde çok önemli gelişmeler katetmiş olan Üniversitemiz; nitelikli, başarılı ve çağın gerektirdiği bilgilerle donatılmış akademik personeliyle geleceğe dönük bilgi üretmeye ve insan kaynağı yetiştirmeye devam etmektedir. Üniversitemizin akademik ve idari personeli ile öğrencilerinin gurur duyacağı bir kampüsü bulunmaktadır. Kampüsten içeri adım atan herkesin ait olmaktan keyif alacağı ve “Benim Üniversitem” diyebileceği, idealist, dünya standartlarında hizmet sunan Üniversite olmaktan gurur duyuyoruz.”

Konuşmamızın sonlarına geldiğimizde Rektör Ahmet Kızılay, tüm Malatyalılara selamını iletmemi istedi. Ben de bu sohbet için kendilerine teşekkür ettim.