Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremleri sonrası Malatya’da ağır hasar gören kamuya ait adliye, il sağlık müdürlüğü ve Ziraat Bankası binalarının yıkımına ilişkin usulsüzlükler ortaya çıktı.
Bu kapsamda; kent merkezindeki Ziraat Bankası hizmet binası ve lojmanlarının usulsüz yıkımı nedeniyle kamunun zarara uğradığı tespit edildi.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca, Ziraat Bankası hizmet binası ve lojmanlarının yıkımına ilişkin hazırlattırılan 3 Haziran 2025 tarihli bilirkişi raporunda çarpıcı detaylar yer aldı.
İşte bilirkişi raporunda yer alan tespitler:
“Malatya İli, Battalgazi İlçesi, İzzetiye Mahallesi, 126 Ada 275 Parsel adresindeki taşınmazın yıkımı/yıktırılması kapsamında yürütülen soruşturmada bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Söz konusu taşınmazın Ziraat Bankası Hizmet Binası ve Lojmanları olarak geçtiği, toplam 8 katlı ve 2.327 m² alanlı olduğu tespit edilmiştir. Binaya ait 07.07.1986 tarihli yapı ruhsatı ve 02.08.1988 tarihli yapı kullanım izin belgesi bulunmaktadır. Taşınmaz betonarme taşıyıcı sisteme sahip olup kolon, kiriş ve döşemelerden oluşmaktadır. Yapı; 4. sınıf B yapı grubuna dahil edilmiştir. İncelemede mimari proje, statik proje, vaziyet planı ve tadilat projeleri dahil birçok teknik doküman dosyada mevcuttur. Bilirkişi, incelemesini yapı yerinde değil, dosyada bulunan proje çıktıları, ruhsatlar ve Malatya YİKOB tarafından sunulan hurda karşılığı yıkım sözleşmeleri üzerinden gerçekleştirmiştir. Dosya kapsamındaki yapıların patlayıcı madde kullanılmadan iş makineleriyle yıkıldığı tespit edilmiştir. Raporda ayrıca sekiz farklı yıkım sözleşmesine ait metrekare bazlı birim fiyat karşılaştırması yapılmıştır. Tespite konu iş için kullanılan yıkım bedelinin 299,78 TL/m² olduğu, oysa emsal işlerde bu bedelin ortalama 150,87 TL/m² olduğu belirlenmiştir. Bu fark kamu zararına yol açtığı gerekçesiyle değerlendirmeye esas alınmıştır. Dosya muhteviyatına sunulmuş olan, sınırlı, bilgi ve belgeler değerlendirilmiş, tespitte konu işlere emsal nitelikte olan “hurda karşılığı yıkım işleri” detaylıca incelenmiştir. Dosyasına sunulmuş olan emsal sözleşmelerde hurda karşılığı yıkım ihalelerinin taşınmazların inşaat alanı (m2) değerleri üzerinden hesaplandığı tespit edilmiştir. Dosyasına sunulmuş olan emsal sözleşmeler arasında tespite konu işin patlayıcı madde kullanılmadan yapılan yıkım işi olduğu görülmüş ve dosyasına sunulmuş olan emsallerden tespite konu yıkım işi ile aynı nitelikte olanlar değerlendirmeye esas alınmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda; tespite konu taşınmazın yukarıda sunulmuş olan tabloda belirtilmiş emsal işlere ait en düşük bedel ile de yapılabilmesinin mümkün olduğu değerlendirilmiştir. Emsaller arasındaki en yüksek bedelin ise en az bedel ile yapılan yıkım işine nazaran fazla (emsal sözleşmelerin betonarme yapılar için ortalamasının olan 150,87 TL üzerinden yaklaşık iki katı) olduğu tarafımdan değerlendirilmiştir. Tespitte konu yapının toplam inşaat alanı dikkate alındığında ve dosya muhteviyatı dahilinde hesaplama yapılmıştır. Yapılan incelemeler neticesinde en düşük ve en yüksek emsallere dair hesaplama yapılmıştır. Yapılan incelemeler neticesinde dosya soruşturma konusu yapı için sözleşme yapılmaksızın bir işlem gerçekleştirilmiş olduğu ve yapıya ait nitelik, taşıyıcı sistem, bina önem katsayısı gibi faktörler ve emsal sözleşmeler arasında yer alan en yüksek birim fiyat üzerinden değerlendirme yapılmış ve soruşturma konusu yapı için sözleşmenin bulunmamasından dolayı kamu zararının 697.588,06 TL olduğu kanısı tarafımda oluşmuştur.”
