Sevgili Öğretmenim,
Biliyorum, bu yıl da diğer yıllarda olduğu gibi alımlı, anlamlı sözcüklerin arkasına saklanarak öğretmenin ve öğretmenliğin kutsallığından bahsetme zorunda kalan kalan zevatı bir defa daha dinlemek eziyetine katlanacaksın. Ancak üzülme, sakın başını önüne eğme, utanma! Sana “öğretmence” yaşamak hakkını çok görenler utansınlar. Sen yine vakur, yine mağrur, yine başı dik, alnı açık gönlü Yunusça sevgi ile dopdolu olarak dünyanın en nadide çiçeklerini yetiştirmek üzere çiçek bahçene koş. Çünkü sen, insanı yoğurup şekillendirmek gibi kutsal bir görevi omuzlayan, ülkenin kaderini elinde tutan insansın. Sen etrafına saçtığın ışıkla bir güneşsin. Bu yanardöner, çarpık, ezik eğitim sisteminin içerisinde dahi genç beyinleri bilgi ile besleyen, doyuran topraksın. Cehalet savaşının büyük komutanı, büyük askersisin. Sen cansın, vatansın öğretmenim.
Sen, ilk emri “oku” olan bir dinin; “Beşikten mezara kadar ilim tahsil edin” diyen bir Peygamberin; “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum”, diyen bir din büyüğünün övgüsüne mazhar olmuş birisin.
Sen;“En büyük savaş cehaletle savaştır” diyen devlet kurucusunun “yeni nesli emanet ettiği” yüce Türk milletinin öğretmenisin.
Sen, ülke kalkınmasında, ileri ve çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasında baş mimarsın.
Sen; ilmin, gerçeğin, doğrunun rehberi; öğreticisisin.
Sen, nesillerin ümit var olmaları sağlayan, yürüyecekleri yolları aydınlatan bir meşale, onlara heyecan aşılayan, yaşama ve var olma gücü veren bir bayraksın.
Sen bütün bu özelliklerinden dolayı Türk toplumunda hala erişilmez bir yüceliğe sahipsin. Sabrın, fedakârlığın, vefakârlığın, feragatin şerefli bir timsali olma özelliğini her türlü sıkıntılara rağmen sürdürmek zorundasın. Varsın değer ölçüleri alt üst olmuş yamuklar, seni daracık pencerelerinden değerlendirmeye çalışsınlar. Onlar, geçmişte ve günümüzde devletlerin eğitim ve eğitimin temel taşları olan öğretmenlere verdikleri önem ölçüsünde gelişip güçlendiklerini göremeyecek kadar kördürler.
Sen vatan yüreğinle fedakârlığın doruklarında dolaştıkça, inanıyorum ki daha da yücelecek sana şaşı bakan bu bakar körlere de ışık olacaksın. Yarının güçlü kudretli Türkiye’si seninle hayat bulacak; ektiğin tohumlar yeşerecek, tomurcuklanan çiçekler özenli bakımın sayesinde açacaklar.
Sen körpecik dimağlara kendi benliğini öğrettikçe, sevmeyi, sevilmeyi aşıladıkça yarınlarımız daha sıcak, daha aydınlık olacaktır. Varsın bu taşlı, dikenli yollar ayakları kanatsın...
Sen, güçsüzlüğün karşısında demirden bilek; sevgide, şefkatte ana gibi yürek; vatan ve milletin bölünmez bütünlüğünde çelikten yelek; iyiliklere, doğruluklara, güzelliklere çiçeklerinle çelenk oldukça güzel Türkiye’miz geleceğe daha emin adımlarla yürüyecektir.
Senin manevî huzurunda bir kez daha saygıyla, minnetle eğiliyor; sana armağan ettiğim bir şiirimle “Öğretmenler Günü”nü kutluyor; sağlık, huzur ve esenlikler diliyorum.
Bu kutsal görevi yaparken şehit olanlar ile ebedi dünyaya intikal edenlere de Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad mekânları cennet olsun.