Malatya’da ‘sinema’ denildiğinde akla gelen ilk isimlerden birisi Hüseyin Yeşil. 87 yaşında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden Yeşil, sinema sevgisini önce oğulları sonra torunlarına aşılamayı başardı. Üç kuşak sinemayı sürdüren Yeşil, 8. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde ‘Türk Sinemasına Katkı Ödülü’yle fedakarlığın, özverinin, azimle çalışmanın karşılığını alırken; Malatya adına ne kadar önemli bir çalışma yaptığını hafızalara kazıdı.
Deprem dönemi sonrası Malatya’da sinema salonları hizmet vermeyi durdurdu. Kentte hayat normale dönmeye çalışsa da kültür sanat adına hala eksikler var. Sinema salonlarının durumu ise meçhul… Hüseyin Yeşil, daha zorlu süreçlerde Malatya’yı sinemasız bırakmadı.
Adeta ömrünü verdi sinemaya. Daha yirmili yaşlarda tanıştığı sinemaya hayran oldu. Dile kolay 61 yılını verdi sektöre… Karar verdi, çalıştı, didindi, olmadı bir daha yaptı, sıfırdan başladı ama sonunda yaptı. Sinema sevgisini çocuklarına hatta torunlarına aktardı. Yeşil Sinemayı kurarak, Malatya’da istenildiğinde her şeyin başarılabileceğini gösterdi.
Hayallerini, tutkusunu gerçekleştirdi Hüseyin Yeşil… ‘Sinema hayattır’ ifadesi tamda Hüseyin Yeşil’i anlatıyor.
Yeni Melek sinemasıyla başladı Hüseyin Yeşil. Beş ortaklardı; Kirkor, Nevzat Arpacı, İsmet Arpacı, Nuri ve Yeşil Yazlık Melek Sineması’nı kurdu. Ortaklar ayrıldı ama Hüseyin Yeşil çalışmaktan vazgeçmedi. Yazlık sinemanın yanında kışlık sinemayı da kurdu. Yeni Melek sinemasını tek devam ettirdi. Ar sinemasını açtı. Ar sineması yandı, Yeni Melek Sinemasını devam ettirdi. Borçlandı, zarar etti ama “Sinema için değer” dedi, yine vazgeçmedi. Renkli, Can, Büyük, Şehir, Pınar, Şark, İstanbul sinemalarını kiralayıp, çalıştırdı. Sinema onun için öyle bir tutkuydu ki iç vazgeçmedi. En büyük hedefi müstakil, büyük bir sinema kurmaktı. Onu da başardı. Yeşil Sinemayı kurdu.
Hüseyin Yeşil, o süreci şöyle anlatır:
“Malatya’da Ticaret ve Sanayi Odası’nın (şimdiki Emekliler Parkı’nın yerinde, eski belediyenin arkasındaydı) altında bir yer vardı, burayı kışlık Yeni Melek Sineması olarak açtık ve devam ettik. Seneler geçti, Kirkor ve Nuri Bey ayrıldı. Azına çoğuna tahammül ettim, zarara uğradım. Televizyonlar sinemaları susturdu. Tek kaldıktan sonra Yeni Melek Sineması’nı devam ettirdim. Nevzat Arpacı ile Ar sinemasını açtık. Ar sineması gündüz yandı. Ondan sonra Nevzat Arpacı ile ayrıldık. Yeni Melek Sineması’nı devam ettirdim. O işsiz zamanda Renkli, Can, Büyük, Şehir, Pınar, Şark, İstanbul sinemalarını kiralayıp, çalıştırdım. Günler, saatler, zamanlar doldu bıraktım. Can Sineması’na devam ettiğim zaman Yeşil Sineması nasip oldu.”