Mahzuni’nin büyük halk kitleleri tarafından sevilmesinde önemli payı olan şiirlerinin bir bölümü sosyal içerikli şiirleri ve taşlamalarıdır. Çalışan bütün kesimler, köylüler, işçiler, kimsesizler, Almanya’da çalışan Türk işçileri, hastalar, yoksullar, Çingeneler bu şiirlerde anılmış; merhametsiz zenginler, paraya doymayan doktorlar, görevini yerine getirmeyen ve kötüye kullanan devlet yetkilileri, dünyayı sömüren Amerika yerilmiştir. Mahzuni Şerif yaşadığı dönemdeki bütün siyasal olaylarla yakından ilgilenmiş, bunlardan bir kısmının içinde yer almış ve onaylamadığı siyasîleri taşlamaktan geri durmamıştır.”

Ben, Mahzuni’yi yazının girişinde de belirttiğim gibi basından tanıdım. Ortaokulu bitirdiğim sırada A. İ. Afşaroğlu, ozanı o zamanlar çıkan bir gazetede tanıtmıştı: “Âşık Mahzunî Şerif”, Yeni Ortam, İstanbul 24 Ocak 1973.

S. Serpil Savcıoğlu, Halkbilimi dergisinde ozanın eserlerini tanıtan bir makale yayımlamıştı. İki sayıda devam eden bu yazı da onunla ilgili ilk çalışmalardandır: “Aşık Mahzunî’nin Şiiri”, (Halkbilimi, S. 7, 8, Ankara 1975, s. 12-25;12-13.)

Önceleri, cep boyutundaki türkü kitaplarından şiirlerini okuyup öğrendiğimiz Mahzuni üzerine ilk kitap, Battal Pehlivan tarafından yayımlanmıştır: Dom Dom Kurşunu, Söyleşi ve Derleyen: Battal Pehlivan Aşık Mahzuni Şerif'in yaşamı ve sanatı üzerine bir incelemeye ve ozanla görüşmeye de yer vermektedir. (1976; 2. Bas. Türkü Yay. 1985) Bu kitapta hayatı, o zamana kadar söylediği eserleri ve şiirlerinden örnekler bulunmaktadır.

Aynı yıl basılan diğer bir kitap da Süleyman Yağız, Berçenekli Aşık Mahzunî, May Yay., İstanbul 1976)’dır. Yeni basımları yapılmayan bu kitabı sahaflarda bile bulmak imkansızdır. Süleyman Yağız’ınikinci kitabı İşte Bizim Mahzuni (Hasat Yay. 1999) adlı çalışması da ozanın ölümünden önceki yıllarda yayımlanmıştır.

A. İhsan Aktaş’ın birkaç kez basılan Anadoluyu Kucaklayan Ozan Mahzuni Şerif, (Ankara 1990, 1999, 2002) adlı kitabı, 200’den fazla şiirini içeriyor. Her yıl Hacıbektaş’ı ziyarete gelenlere uygun bir fiyatla satılıyor. Şairi ve eserlerini her kesime tanıtıyor.

“Mahzunî”, (Dergah Yay., Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, VI, 121.), edebiyat sözlüklerine ve ansiklopedilere 1990’dan önce girmiştir. Cemil Çiftçi, Maraşlı Şairler Yazarlar Alimler, (Kitabevi Yay., İstanbul 2000, s. 203-204) adlı çalışmasında Mahzuni’ye de yer vermiştir.

Günümüzde elektronik ortama taşınmış bulunmaktadır. Eserlerini çeşitli şiir ve türkü sitelerinde rahatlıkla buluyoruz. Videolarını izleyebiliyoruz. Asrın Ozanı Mahzuni Şerif ve Mahzunişerif.com’u ziyaret ederek ozanı daha yakından tanıyabiliyoruz.

Süleyman Zaman, Mahzuni Şerif, Yaşamı, Dünya Görüşü, Şiirleri, (Ürün Yay., Ankara 2000) adlı çalışmasında Mahzuni’nin ayrıntılı bir yaşam öyküsü ile birlikte 500’den fazla şiirini bir arada yayımlamıştır. Mahzuni üzerine yayımlanmış en geniş kaynak bu kitaptır. Ölümünden sonra varisleri izin vermediği için yeni basımları yapılamamıştır. S. Zaman’ın Mahzuni üzerine diğer kitabı, Mahzuni Felsefesi’dir.

Lütfü Kaleli O’nu Tanrı İnsan (İstanbul 1984) adlı kitabında ele aldı.

Dolunaya Tül Düştü İslam Çankaya’nın hazırladığı bir kitaptır. (Sanat Yapıtları 1995, 2002) İçinde Mahzuni’nin heceli şiirlerinden örnekler bulunmaktadır. Mahzuni’nin serbest şiirlerini bir araya toplayan 2000 Mahzuni, Gümüş Yelek, (Ankara 1994) adlı eserleri de yayımlandığı dönemde yankı uyandırmıştır. İslam Çankaya, Mahzuni Şerif, Seçme Şiirler adıyla bir kitap daha yayımlamıştır. (Prospero Yay. Ankara 1994)

Ozanın aramızdan ayrılmasından sonraki yıllarda onunla ilgili bazı çalışmalar yapılmıştır: Miyase İlknur’un Ozanlık Geleneğinde Ulu Bir Çınar (2002) başlıklı makalesi ile Bekir Şişman’ın Aşık Mahzuni Şerif’in Şiirlerinde Milli Birlik (2002) adlı araştırması ozanın ölümünden sonra yapılmış en önemli değerlendirmelerdir.

Daha sonra Metin Turan, Mahzuni Şerif ve Gelenek (2006) başlıklı araştırmasında Mahzuni’nin gelenekle ilişkisini irdelemiştir. Ayrıca, Turan’ın yönettiği Folklor/Edebiyat dergisinde Mahzuni ile ilgili yazılar ve şiirler yayımlanmıştır.