Bu konuda Abdullah Toroslu’nun iki kez basılan Karacaoğlan (1979, 2014) romanını da hatırlamalıyız.

Yine o yıllarda Selami Münir Yurdatap’ın hazırladığı Karacaoğlan ile Karakız (1941), İstanbul Maarif yayınlarından çıkan Rasih Yukay’ın hazırladığı Karacoğlan ile Benli Kız (1943), Fevzi Gürgen’in yazdığı, Karacaoğlan ile Yayla Güzeli (1958), Murat Uraz’ın yazdığı Karacaoğlan ve KarakızHikayesi (1959) gibi kitaplarla şairi daha yakından tanımıştık. İbrahim Zeki Burdurlu, Üç Destan içinde Karacaoğlan’a da yer verdi. (1969); Sadi Yaver Ataman’ın AĢk Bülbülü Karacaoğlan Aslanoğlu’nun çıkardığı Türk Folkloru dergisinde tefrika edildi. (1979-1980)

Cevdet Kudret’in bazılarını Nevzat Yesirgil müstearı ile hazırladığı, şair ve yazarlarımızla, Karacaoğlan (1958)’la ilgili kitabından bugün de yararlanıyoruz. Karacaoğlan’ı en güzel tahlil edenlerden biri de Cevdet Kudret’tir. Emeğine sağlık, rahmet olsun.

Özellikle 1990’dan sonra Adana ve Mersin’de, Karacaoğlan’ın doğduğu topraklarda pek çok bilimsel anma etkinliği düzenlendi, bu panel ve sempozyumlarda pek çok bilimsel bildiri sunuldu. Bildiriler, sonradan kitaplaştı. Ayrıca Karacaoğlan’a sahip çıkan Kahramanmaraş Belediyesi de Ömer Kaya’nın hazırladığı Karacaoğlan kitabını basmıştır. (2012) 17. Yüzyıl Güney Vilayetleri Halk Hayat GörüĢ ve felsefesinin Karacaoğlan’da Sentezi alt başlığını taşıyan çalışma 300 sayfaya yakın. Karacaoğlan Ansiklopedisinin de temel kaynakları arasındadır.

Fevziye Abdullah Tansel (1940), Nejat Sefercioğlu (1981) ayrı ayrı Karacaoğlan Bibliyografyası’nı hazırlamıştır. İlki 80, ikincisi 40 yıl önce hazırlanmış bu iki çalışma günümüzün ihtiyacına cevap vermemektedir. Şaban Özdemir, Karacaoğlan Kitabı’nda SeçilmiĢ Kaynakça başlığıyla 500’ü aşkın kaynak sıraladı (Kitabevi Yaya. İstanbul 2014) Son 40 yılda yapılan yayınlar da eklenerek güncel ve geniş bir Karacaoğlan Bibliyografyası hazırlanmalıdır. Ülkemizde oldukça zor olan bu tür çalışmalar nedense pek önemsenmiyor.

Üniversitelerin ilgili bölümlerinde hakkında her düzeyde birçok tez hazırlanmıştır. Lisans tezlerinin tümünü tespit etmek neredeyse imkansız hale gelmiştir. Yüksek lisans ve doktora tezlerinden ise, yeri geldikçe söz edeceğim.

Karacaoğlan, Türk Halk Edebiyatı derslerinin ana konusudur. Karacaoğlan’ı bilmeden tanımadan öğrenci mezun edilmez. Edebiyatla ve edebiyatçılarla ilgili sözlüklerde ve genel ansiklopedilerde şairle ilgili maddelere rastlanmaktadır. Birçok internet sitesinde hayatı ve eserlerine erişmek mümkün. MEB’in yayımladığı İslam Ansiklopedisi ve Türk Ansiklopedisi’nde Fevziye Abdullah Tansel’in hazırladığı Karacaoğlan maddesini (C.21, İstanbul 1974, s.258-59) çok önemsiyorum. Türkiye Diyanet Vakfı’nın yayımladığı İslam Ansiklopedisi’nde Karacaoğlan maddesini Nurettin Albayrak yazmıştır. (C.24, İstanbul 2001, s.377-79,)

Karacaoğlan’ın kültür ve sanat alanında tanınmasından sonra tiyatro ve sinemaya uyarlanmasına, resimlerinin yapılmasına ve heykellerinin dikilmesine sıra gelmişti. O’na da Yunus’ta olduğu gibi herkes sahip çıkıyor, mezarının kendi topraklarında olduğunu iddia ediyordu. Sadece Adana ve Mersin’in ilçeleri değil, Kahramanmaraş, Gaziantep, Kırşehir gibi ilimz de Karacaoğlan’ın hemşerileri olduğunu iddia ediyordu. Güneyli şairimiz de tıpkı Yunus gibi sadece bir yere bağlanamıyordu. Bir simge haline gelmiştir. O’nun adını taşıyan köyler var güneyde.

Karacaoğlan’ı sahneye uyarlayan ilk yazar, Dinçer Sümer oldu. 1960’tan önce Karacaoğlan’ı konu alan iki siyah beyaz film çevrildi: İlki Karacaoğlan (1955), ikincisi ise, yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı Karacaoğlan’ın Kara Sevdası (1959)’dır. Her ikisinde de Yaşar Kemal’in emeği vardır. İkinci filmin senaryosu da kendisine aittir.1966’da ilk renkli çekim filmler başlayınca Salih Güney’in başrolünde oynadığı bir Türk filmi daha çekilmiştir.

Bela Bartok, Ahmet Adnan Saygun, Sadi Yaver Ataman, Mahmut Ragıp Gazimihal, Halil Bedii Yönetken gibi müzik adamları, O’ nun halk müziğindeki yerini araştırdılar. O’ndan esinlenen yeni müzik eserleri, yeni türküler üretildi, yeni türküler yakıldı. Eserleri, farklı yörelerden derlenerek TRT repertuvarına ve notaya alınmıştır. Hem Türk Sanat müziğimize hem halk müziğimize ilham olmuştur. Eserleri birçok tarzda icra ve dinlenebilme özelliğine sahiptir. Ruhi Su, Karacaoğlan’dan seçilmiş türkülerden oluşan bir LP/CD yayımladı. Ersen ve Dadaşlar, Karacaoğlan’ın Üç derdim var

birbirinden seçilmez bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm parçası ile Anadolu Popunun klasikleri arasına girdi. Karacaoğlan’dan en az 10 türkü bilmeyen sahnelere çıkartılmazdı.