Seçim sonuçları tartışmalara neden olmuş. En vahim olaylar Gaziantep’te yaşanmış, seçimi ilkönce CHP’nin kazandığı ilan edilmiş, sonra bu karar değiştirilmiştir. Bu olayın yarattığı tepkiler iki gün sonra CHP’lilerin Cumhuriyet Bayramı kutlama alanına sokulmaması nedeniyle doruğa çıkmış, ayaklanmaya dönüşmüştür. Olayları yatıştırmak amacıyla askerî uçaklara kent üzerinde alçak uçuş yaptırmak dahil her yöntemi kullanmak gerekmiştir. Uluslararası Para Fonu (IMF) baskısıyla, İkinci devalüasyon Adnan Menderes Hükümetince Cumhuriyet tarihinin en yüksek orandaki devalüasyonu yapılarak 1 dolar 2,80 TL’den 9 TL’ye çıkarıldı. Devalüasyon oranı yüzde 221 oldu. Başbakan Adnan Menderes, “İdam sehpalarında can verenlerden ders alsalar ya…” söylemine , CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, “Sehpalar kurulursa nasıl işleyeceğini kimse bilemez” diyerek cevap verdi. 17 Şubat 1959 Adnan Menderes’in İngiltere’ye doğru giden uçağı Gatwick Kasabası yakınlarında düştü. Londra’ya giden SEV adlı Türk Hava Yolları uçağı paramparça olmuştur. Menderes bu kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. 28 Nisan 1960’da İstanbul Üniversitesi öğrencileri, üniversite merkez binasında hükümet aleyhine gösteri yaptı. Güvenlik güçleri, gösterilere müdahale etti. Güvenlik güçlerinin üniversiteden ayrılmasını isteyen rektör Sıddık Sami Onar, tartaklanarak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Polis çaresiz kaldı, ordu birlikleri çağrıldı. Gösterilerde, Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz polis ateşi sonucu vurularak öldü, 40 kişi yaralandı. Üniversiteden çıkıp Sirkeci’ye kadar ilerleyen gençlerin karşı tarafa geçmemesi için köprüler açılarak geçiş kesildi. Ankara ve İstanbul’da sıkıyönetim ilan edildi. 21 Mayıs 1960 tarihinde Harp Okulu öğrencileri Ankara’da, hükümet aleyhinde sessiz bir yürüyüş yaptılar. Önlem olarak Harp Okulu öğrencileri tatile gönderildiler.27 Mayıs 1960 gelindiğinde ise tarihimize bir kara leke olarak gecen 27 Mayıs Darbesi yapıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. Milli Birlik Komitesi adını alan cuntacılar, Ankara'da bulunan Cumhurbaşkanı Celal Bayar, TBMM Başkanı Refik Koraltan ve İçişleri Bakanı Namık Gedik ile DP milletvekillerini gözaltına alarak, darbeden birkaç gün önce Menderes aleyhinde sessiz gösteri yapan Harp Okulu'nun binasına götürdü. Geceyi Eskişehir'de geçiren Başbakan Adnan Menderes de Ege istikametine giderken Kütahya'da yakalanarak uçakla Ankara'ya getirildi. Orgeneral Cemal Gürsel Millî Birlik Komitesi'nin başına getirildi. Cuntacı komite ilk iş olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ve hükümeti feshetti ve her türlü siyasi faaliyeti yasakladı. 28 Mayıs 1960 ‘de Cumhurbaşkanı Celal Bayar istifa etti.1960 darbesi sonrası Cemal Gürsel önce başbakan oldu. 1 yıl sonra da cumhurbaşkanlığı görevine geldi.29 Mayıs 1960’da İçişleri Bakanı Dr. Namık Gedik, tutuklu bulunduğu Harp Okulu’nda pencereden atlayarak intihar etti. Gözaltına alınmış olan 150 kişi Yassıada’ya getirildi. Bu adanın adı günümüzde Özgürlük ve Demokrasi adası olmuştur. Yüksek Adalet Divanı'nca yargilanlardan 15 kişi idama, 31 kişi ömür boyu hapse, 418 kişi değişik hapis cezalarına çarptırılırken 123 kişi de aklandı. Milli Birlik Komitesi'nin onayıyla Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961, Adnan Menderes ise 17 Eylül 1961'de İmralı Adası'nda idam edildi.Celal Bayar ve Refik Koraltan ile 11 kişinin idam cezası ömür boyu hapse çevrildi. Demokrat Parti 29 Eylül 1960'ta kapatıldı. 11 Şubat 1961'de Demokrat Parti'nin devamı olarak kurulan Adalet Partisi 15 Ekim 1961 seçimlerine girerek %34,8 oy aldı. Cumhuriyet Halk Partisi-Adalet Partisi Cumhuriyet tarihinin ilk koalisyonunu kurdu. Sağ-sol çatışmalarının, toplumsal sorunların arttığı bu süreçte, 16 Şubat 1969'da Türkiye siyasi tarihine "kanlı pazar" olarak geçen olay yaşandı. İstanbul'a demirleyen Amerikan 6. Filosunu protesto sırasında yaşanan olaylarda 2 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı. Süleyman Demirel'in liderliğindeki Adalet Partisi, 1969 genel seçimlerinde büyük başarı kazanarak tek başına iktidar oldu. Demirel'in başbakan olduğu bu seçimde, 143 milletvekili çıkaran CHP, ana muhalefette kalmaya devam etti. 15-16 Haziran 1970'te büyük işçi eylemlerine sahne olan Türkiye'de on binlerce işçi, "Sendikal örgütlenme ve grev hakkının kısıtlanacağı" gerekçesiyle başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde eylem ve yürüyüşlere başladı.Polisin müdahale ettiği eylemlerin büyümesi üzerine Bakanlar Kurulunca İstanbul ve Kocaeli’nde sıkıyönetim ilan edildi. Üniversitelerde karşıt görüşlü gruplar arasında çıkan ve emniyet güçlerince güçlükle bastırılan olaylarda, çok sayıda öğrenci yaralandı.Eski ABD Ankara Büyükelçisi Robert Komer'in arabasının ODTÜ'yü ziyareti sırasında yakılması, Ankara'da, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarınca 4 ABD askerinin kaçırılıp sonrasında serbest bırakılması da dönemin dikkat çeken olayları arasında yer aldı.Ekonomik sıkıntıların da yaşandığı Türkiye'de, halk yoksullaşmaya, sosyal sorunlar artmaya başladı. 12 Mart 1971'de saat 13.00'de, Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'un imzasını taşıyan muhtıra TRT Radyolarından okundu.Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a, Başbakan Demirel'e, TBMM'ye ve Cumhuriyet Senatosu'na yazılı olarak gönderilen 3 maddeli muhtırada, Demirel istifa etmez ve yerine askerlerin onaylayacağı bir hükümet kurulmazsa, ordunun idareyi doğrudan üzerine alacağı bildirildi. Başbakan Süleyman Demirel'in istifa etmek zorunda kaldığı bu süreçte Türkiye, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı "ara rejim" dönemine girdi.Muhtıra sonrasında başlanan operasyonlarda birçok kişi gözaltına alınıp hapse atıldı. Çok sayıda işkence ve kötü muamele iddialarının ortaya atıldığı, demokrasinin kaybedildiği bu süreçte, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 6 Mayıs 1972'de idam edildi.Dönemin CHP Kocaeli Milletvekili Nihat Erim, partisinden istifa ederek 26 Mart 1971'de başbakan oldu ve yeni hükümeti kurdu. Çok uzun ömürlü olmayan yeni kabine, yerini 22 Mayıs 1972'de Ferit Melen hükümetine bıraktı. 20 Temmuz 1974’de Kıbrıs Barış Harekatı. ( 14 Ağustos’ta Lefkoşe’ye girildi.) 12 Mart 1971 Muhtırası'nın ardından 12 Eylül 1980 darbesine giden süreçteki 9 yılda, 11 hükümet değişikliği oldu.Siyasi tartışmaları, toplumsal bunalımı daha da derinleştiren muhtıra sonrasında yaşanan gelişmeler, 12 Eylül 1980 darbesine giden yolun kilometre taşı oldu.