Gayret matbaası uzun yıllar boyunca Atatürk (Kışla) Caddesinde kerpiç bir binada faaliyet gösterdi. Matbaaya yeni makine alınmış, kerpiç binada yer olmadığından dolayı bu makine İstanbul Pasajında alınan yeni dükkâna konulmuştu. Bu yeni dükkânın kapısına Cihan Matbaası tabelası takıldı. Gayret Matbaasında yapılması gereken işlerin bir kısmı, yan kuruluş olan bu Cihan Matbaasında yapılıyordu. Cihan Matbaasını, Hasan Basri Karataş çalıştırıyordu. Beni de yanına yardımcı olarak vermişlerdi. Hem okula gidiyor hem de matbaada çalışıyordum yarım gün.
Gayret matbaasına kerpiç bina dar geldiğinden dolayı 1972 yılında Atatürk ( Kışla) Caddesindeki Gökalp Pasajına taşınıldı. Makinelerin eski yerinden sökülüp yeni yerine monte edilmesi işlemleri tüm çalışanlar tarafından zorluklarla gerçekleştirildi. Kemal, Kenan, Halil İbrahim, Hasan Basri, Ali ve Abdulvahap Gazi Karataş kardeşler el birliği ile matbaayı büyüttüler, geliştirdiler. Karataş Kardeşlerden Ali ve Gazi yaşıtlarım idiler. Gazetenin kurum ve kuruluşlara gidecek gazetelerini birlikte götürüyor, dışarıdan alınacak malzemeleri dükkânlardan alıp matbaaya getiriyorduk. O zaman internet olmadığından haber siteleri yoktu. Malatya dışında yaşayanlar yerel gazetelere abone oluyorlar, gazeteler basılınca her akşam abonelere posta ile gönderme işlemini Ali ve Gazi ile birlikte yapıyorduk. Özenle kesilmiş kâğıtları katladığımız gazeteye kuşak biçiminde sarıyor, üzerine de abonenin ad ve adreslerini yazarak, pulunu da yapıştırarak postaya veriyorduk.
Aileden iki kardeş matbaacılık dışında iş alanına atıldılar. Ali, Şeker Fabrikasında çalıştı ve emekli oldu. Halil İbrahim Karataş inşaat mühendisliği yapıyor halen. Halil İbrahim Karataş ile de bir anım var. Gazetede haftada bir gün şiir basılan köşe vardı. Orada genellikle toplumsal konulu şiirler basılırdı. Bir gün editörden şiir gelmesi gecikmişti. O zaman öğrenciler arasında şiir defteri yazmak yaygındı. Herkes birbirlerine şiir defterini veriyordu. Gazetenin kalıbında şiir köşesine bu defterlerden seçtiğim bir aşk şiirini kumpasa (matbaacılıkta kullanılan harflerin dizildiği küçük hazne) dizip, kalıba yerleştirdim. Kalıbın dolu olduğunu gören usta gazeteyi tek bir tane basıp, tashihe ( imla hataları vb kontrolleri yapan görevliye ) göndermiş. Bazı zamanlarda görüldüğü şekilde o günkü imla hataları da düzeltilmiş. Bu sırada şiir değiştirilmeden gazetenin tamamı basılmış. Gazetenin tamamı bu şiirle basılmış. 13 yaşımda iken gazeteye koyduğum bu şiir gazetenin tarzına uymamıştı. Uzun yıllar boyunca gazetenin mesul müdürlüğünü yapan İbrahim Karataş tarafından bir tembih almıştım. Gazetede şiir köşesinden bahsetmişken, amatörlerin yanı sıra görme engelli olan Arapgirli Halk Şairi Fehmi Gür, Âşık Ekberi gibi ünlü şair ve ozanların şiirleri de yayınlandı Gayret’te.
Gazetenin sorumlu mesul müdürlerinden biri de Malatya basının unutulmazlarından rahmetli Bahattin Erdem idi. Gayret’teki çalışmalarından sonra kendisi de gazete sahibi oldu. Malatya basınında uzun bir süre yayın hayatı olan Yeni Haber Gazetesi’ni kurdu.
Bir dedeye nasip olacak çalışmaların en iyisi yapıldı Hüseyin Karataş için. Torunu Mert Karataş, Bilkent Üniversitesi öğrencisi iken Araştırma Proje Çalışması olarak Dedesi Hüseyin Karataş’ın matbaacılığı ile kurucusu olduğu Gayret Gazetesi’ni konu eden araştırma yaptı. Kitaplaştırdı. “Gayret Gazetesi ve Matbaası” adlı eser, Bilkent Üniversitesi Kütüphanesinde raflardaki yerini aldı.
1970’lerde destan geleneğinden bahsedeyim. Cinayet, kaza gibi hallerde hayatını kaybedenlerin dramlarını mani şeklinde yazanlar ve bu yazdıklarını matbaalarda bastıranlar vardı. Sokakları gezerek pilli teyple ya da megafonla ellerindekini okuyor, valizlerindeki destanları satıyorlardı. Gayret matbaasındaki iş yoğunluğundan dolayı, destan siparişlerini alıp, Cihan Matbaasına getiriyordum.
Karataş kardeşlerin en büyüğü Kemal Karataş 1979 yılında henüz 39 yaşındayken, Kenan Karataş ise 76 yaşında iken 2019 yılında hayata veda ettiler. Gayret Gazete ve Matbaasının kurucusu büyük insan Hüseyin Karataş, 55 yaşında iken 1972 yılında hayata veda etti. Hüseyin Karataş ve dolayısıyla Gayret ailesiyle beni tanıştıran merhum babama minnettarım. Babam İhsan Toy ile yetişmemde büyük etkisi olan Hüseyin Karataş’a Allah'tan rahmet diliyor, çocuklarıyla, torunlarına mutluluklar temenni ediyorum.