Yerel ya da genel seçim süreçleri, siyasilerin teorik ve pratik uygulamaları arasındaki farkı gösteren en önemli aşamalardır.
Kişiler, bu dönemlerde
Teorik olarak yapılan siyaset ile pratiktekinin nasıl yapıldığını daha net görme imkanına kavuşmuş olurlar.Tabi bu farkı mukayese ederek de sandıkta ona göre oy kullanırlar.
Kişinin, dolayısı ile toplumun eğitim düzeyi arttıkça bu temel farkı yakalayıp siyasi tercihini tayin etmesi de o oranda artar.
Ekonomik, sosyal, siyasal ve özellikle de kültürel olarak eşit bir gelişme içerisinde olmayan toplumlarda bazen ekonomik, bazen kültürel olarak gelişmiş olan bireyler(kişiler) siyaset kurumunu toplum üzerinde kendi bireysel çıkar ve amaçları için kullanarak toplum yönetimine kadar gelebilirler.
Bu tanımı biraz basitleştirirsek; Adam her hangi bir eğitim almamıştır ama bir şekilde zengin olmuştur. Ya da tersi iyi eğitim almıştır ama bir şekilde üretmeden emek vermeden zengin olmuştur. Yani ellerinde her alanda rahatça kullanabilecekleri bir güç var. Bunu iktidar gücüne dönüştürmenin yolu da siyasettir. Çünkü daha büyük güç daha büyük rant ve zenginliği beraberinde getiriyor. Dolayısı ile bu alan bu tarz kişiliklerin doğal bir ilgi alanı haline geliyor.
Bu yapıdaki kişiler toplum yönetimine aday olduklarında toplumun genel kültürel geri kalmışlığını siyasi bir basamak olarak kullanıp ekonomik amaçlarına öyle ulaşmaya çalışırlar.
Bu anlamda; yani kültürel geri kalmışlıkta toplumun istismara açık en hassas tarafı geçmiş toplumsal değerlerin günümüze kadar etkisini gösteren uhrevi yaşamdan kaynaklanan kültürel değerlerdir. Yani din, mezhep, etnisite den kaynaklı değerler.
Toplumun uhrevi değer yargıları; gelişmemiş, ekonomik olarak zayıf düşmüş toplumlarda istismara en açık alanlardır. Onun içinde bu siyasi anlayış sahibi kişi, kurum ve çevreler yola çıkmadan önce bu gerçeği dikkate alarak aday tespitleri yapar ve bu adaylarla toplum önüne çıkarak daha kısa yoldan sonuç elde etmeyi tercih ederler.
Bu tercih yöntemi, toplumun geçmişten gelen değer yargıları üzerinde siyaset yaparak sonuç almaya çalışan merkezi, milliyetçi, muhafazakar kişi, kurum, kuruluş ve partiler tarafında en çok tercih edilen bir yol ve yöntemdir. Ama sol,sosyal demokrat ve sosyalist partiler tarafından tercih edilen bir yöntem değildir.