11. Tiyatro:

2008’den itibaren ilimizde Devlet Tiyatroları; 2011’den itibaren de Şehir Tiyatroları kurulmuştur. İki kuruluş da sahne çalışmalarını sürdürüyor. Bazen gezici tiyatro toplulukları da ilimizde temsiller veriyor. Geçmiş yıllarda özel tiyatro toplulukları da faaliyet göstermiştir. İlimizden Cüneyt Gökçer’den Kenan Işık’a kadar pek çok tiyatro ve sinema sanatçısı yetişmiştir. Ancak bu alandaki çalışmalar yeterli değildir. Malatya doğumlu bazı yazarlar ve eserleri aşağıda sıralanmıştır.

Bekir Büyükarkın, roman ve şiirlerinin dışında bu türde 10’a yakın esere imza atmıştır.

İsmail Kaygusuz, Silvanlı Kadınlar (1999); Satılık (Evlilik Oyunu),(1999); Kısır,(1999); Pascal ile Stephanie (Pariste bir Kafe Tiyatro’nun doğuşuna katkı),1999; Plankia Magna,(1999); Oğlan Şeyh Maşuki Duruşması, (1999); Baba Erenler,(1999); “Dünya mülkü halkındır” dedi Baba Resul, (2001);Arkeolog, (Baskıya hazır);İnsanoğlu Çifttir/July ile Jale, (Baskıya hazır).

Mehmet Efe, radyofonik oyunlar ve birkaç tiyatro eserine sahip bulunan Efe, ayrıca şiir türünde de eserler vermektedir.

Yusuf Kenan Ateş, İlimizde tiyatro faaliyetleriyle yakından ilgilenmektedir.

Hüseyin Uğur’un oynanmış ancak yayımlanmamış beş piyesi bulunmaktadır.

Bayram Özbek, Karakolda Şenlik Var (2008).

12. Gezi, Anı, Deneme, Mektup Türündeki Kitaplarda ve Diğer Kaynaklarda Malatya

Malatya’dan söz açan en eski kaynaklar arasında Ebu’l Ferec (İbn-i Birri)’in tarih kitabı bulunmaktadır (Türkiye Diyanet İslam Ansiklopedisi, C.21,İst. 2006). Suriyeli Tarihçi Mihayil’in kroniklerinde Malatya’dan da söz edilmektedir.

Malatya ve çevresi XVII. Yüzyılın ünlü gezgini Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sine de konu olmuştur. Osmanlı coğrafyasını dolaşan gezgin, Malatya’ya da uğramış ve ilimizin tarihi yapılarını, mahallelerini, mesire yerlerini ve yetiştirdiği meyvelerini görüp bunlardan övgüyle söz açmıştır. Diğer beldeleri tanıtırken de Malatya ile karşılaştırmalar yapmıştır. Seyahatname’nin birçok basımı vardır. Malatya ile ilgili bölümü bağımsız olarak da yayımlanmıştır.

Evliya Çelebi’nin verdiği bilgiler arasında Malatya’nın bahçe ve bağlarının güzelliği dikkat çekmektedir. Aspozan/Aspuzu ve Tecde bağlarını Meram bağlarıyla karşılaştıran ünlü gezgin Malatya’dan ayrılıp gittikten sonra da nerede güzel bir bağ görse Malatya’yı hatırlamış ve Seyahatnamesinin muhtelif sayfalarında Malatya’ya 17 kez referansta bulunmuştur. Evliya Çelebi’nin ilgisini çeken enteresan olaylardan biri de Malatya’da yetişen kayısı, elma, armut, kiraz gibi meyvelerdir. Genellikle kayısısı ile tanınan ilimiz bu çağda bir meyve ambarı olarak bilinmektedir. En lezzetli ve iri elmaların üzerine dalından toplanmadan önce balmumu ile beyitler yazılıp kağıtlar makasla oyulup elmaların üzerine yapıştırılıyor, meyveler olgunlaşınca balmumların altından beyaz ve sarı renkte beyitler meydana çıkmaktadır. Her biri insanı büyüleyen birer sanat eseri olan bu elmalar daha sonra toplanıp sepetlere konarak devlet ricalinin en üst tabakasına hediye olarak sunulmaktadır. Bu örnek, Malatya’da bir edebi ve estetik birikimin varlığına da delalet etmektedir.

Tasavvufi edebiyat alanında sözünü ettiğimiz Niyazi-i Mısri’nin anı türünde yazılmış bir eseri bulunmaktadır. Şairin son yıllarında Limni’de sürgünde bulunduğu yıllarda kaleme aldığı Niyazi-i Mısri’nin Hatıraları’nda yeri geldikçe Malatya’dan da söz edilmektedir.

Cumhuriyetten önce Malatya’dan söz açan başlıca diğer kaynakları ise, aşağıda sıralıyoruz:

Kâtip Çelebi, Cihannüma (1732); Charles Texier, Küçük Asya, 3 Cilt (1839–1848); H. Van Moltke ve XIX. Yüzyıl Fransız gezgini Paujoulat’in Mektupları; Ata Bey’in Tarih-i Ata (Rumi 1291); V. Cuine’nin Asya Türkiye’si (1891); Şemsettin Sami’nin Kamus’ül-Alam (1899) adlı ansiklopedik çalışması… Ayrıca devlet tarafından yayımlanmış çeşitli “Salname”lerde (Yıllıklar) Malatya ve çevresine de yer verilmektedir. Osmanlı dönemine ait, tahrir defterlerinde ve şer’iyye sicillerinde ise, şehrin idari ve sosyal yapısı hakkında resmi bilgiler sunulmaktadır.

Malatya tarihi üzerinde çalışmış en eski isim, Süryani tarihçi Mihayil’dir. Kanuni Dönemi’nde tutulmuş tahrir defterlerinde, çeşitli şeriyye sicillerinde ve yabancı gezginlerin eserlerinde Malatya’nın o çağdaki siyasi ve sosyal hayatı hakkında önemli resmi kayıtlar yer almaktadır. Bu tür belgelerin büyük bir kısmı, Mevlüt Oğuz, Rafet Yinanç-Mesut Elibüyük, Göknur Akçadağ, Mehmet Karagöz, Orhan Toğrulca ve Sebahattin Arıbaş gibi bilim adamlarımız tarafından değerlendirilmiştir.

İlimizde Beden Eğitimi ve Türkçe öğretmeni olarak görev yapmış olan Ziya Ünsel, gezi yazısı türünde kaleme aldığı eserlerinde ilimizin muhtelif köşelerini şiirsel bir dille işlemiştir. Beydağ, (1954);Yeşil Malatya, (1959); Çılgın Doruklar, A(1960) Anadolu Çizgisi (1964) gibi eserleri, Malatya’yı; Harput Masalı, (1960) ise, Elazığ’ı işlemektedir.

31.Mustafa Kuşçuoğlu (Haz.), Evliya Çelebi’den Malatya, Mim. Yay., İst. 1968; Adnan Işık, Malatya 1830-1919, İst. 1998.

32.Niyazi-i Mısri’nin Hatıraları, Hazırlayan: Halil Çeçen, Dergah Yay.,İst. 2006.

33.Metinler için bknz. A. Işık, a.g.e.,

34.Mevlüt Oğuz, Malatya Tarihi, İstanbul 1999; Refet Yinanç-Mesut Elibüyük, Kanuni Dönemi Tahrir Defterlerinde Malatya, Gazi Ünv. Yay., Ank. 1983;Göknur Akçadağ, XVI. Yüzyılda Malatya Sancağı, Malatya Belediyesi Yay. 1996; Mehmet Karagöz, XVII. Yüzyılda Malatya, Ank. 2003; Orhan Toğrulca, Malatya’nın Siyasal Tarihi, Malatya 2006; Hamdi Doğan, Birinci Mecliste Malatya Milletvekilleri ve Siyasi Faaliyetleri (1920-1923), Akçağ Yay.,Ank. 2011;Sebahattin Arıbaş, 1656- 1717 Yılları Arasındaki Malatya Şer’iyye Sicillerine Göre Malatya’da Sosyal Hayat, İnönü Üniversitesi, SBE, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Malatya 1989. Danışman: Prof. Dr. Fügen Berkay. Sebahattin Arıbaş, Ailenin Temelini Oluşturan Nikah Aktinin Kadılar Tarafından Yapılmasının Sosyolojik Önemi ve Malatya Şer’iyye Sicillerinden Örnekler, III. Battal Gazi ve Malatya Çevresi Halk Kültürü Sempozyumu, Tebliğler, İst. 1989,s.47-52, Ahmet Akgündüz-Said Öztürk, Darende Temettuat Defterleri, 2 cilt, İstanbul 2002.