Yeşilyurt ve Battalgazi ilçelerini kapsayan Büyükşehir Belediyesince hazırlanıp askıya çıkartılan 1/5000’lik Nazım imar planında Çırmıktı ve Gündüzbey’in arazi parçalarının çoğunun koruma ve tarım alanı olarak gösterilmesi, bölge halkı tarafından tepkiyle karşılandı.

Çünkü Nazım İmar Planında tarım alanı olarak belirtilen birçok yer, Çat Barajı yapıldığında sulama alanlarının belirlenmesi için yapılan toprak analizi çalışmasında, dördüncü sınıf tarım toprağı denilerek, sulama alanı dışında bırakılmıştır. Şimdi bu yerler kapsam dışında sulama yapmaktadır. Bunun da bölge halkına bir maliyeti olmaktadır. Sulama kapsamı içinde olan yerlere, sulama altyapısı sulama birliğince yapılırken, buralar verimsiz dördüncü sınıf tarım toprağı olarak tespit edildiğinden, buraların sulama altyapısını vatandaşlar kendi imkânları ile yapmaktadır.
**
Yani buralar, sulama söz konusu olduğunda, verimsiz tarım toprağı, sulamada kapsam dışı…
İmar söz konusu olduğunda tarım arazisi (!)
Birinci sınıf tarım alanlarını imara açacaksınız, dördüncü sınıf tarım toprağı olan güney çevre yolunu bir kenara bırakıp, en verimli tarım alanından Kuzey Çevre yolunu geçireceksiniz…
Dördüncü sınıf tarım toprağı dediğiniz yeri, tarım alanı olarak belirleyeceksiniz.

Sonra da, biz tarım alanlarını koruyoruz diyeceksiniz(!)
Bu ne yaman Çelişki!
**
Elbet ki Yeşilyurt’un doğası korunmalı, tahrip edilmemeli.
Yaz aylarında serin ve temiz havasıyla Malatyalının nefes alacağı bir yer.
Betonlaşan Malatya’nın Akciğeri…
Sayfiye yeri…
Sığınağı…
Bunda bir sorun yok.
Sorun dördüncü sınıf tarım toprağı denilerek sulamada kapsam dışı bırakılan bir yerin, Nazım İmar Planında Tarım bölgesi olarak gösterilerek, gelişim yönünün değiştirilmesinde…
**
Sivrice depreminin Malatya’da şiddetli sarsıntıya sebep olması, yüksek katlı binalarda oturan vatandaşları korkuttu, arkasından gelen Korana salgınıyla birlikte yatay mimariye ilgi ve talebi artırdı. Bu nedenle Çırmıktı ve Gündüzbey’de 500 ve 1000 m2’lik arazi parçalarına talep artması nedeniyle emlak değerleri yükseldi, bölge bu yönde gelişmeye başladı.
Vatandaşlar, çoğu da yamaçlarda olan bu verimsiz tarım toprağı olan arazi parçalarını alıp; teraslayarak, taş duvar örüp, daha önceden Malatya Belediyesi tarafından imara açılan, verimli birinci sınıf tarım arazilerinin topraklarını, buralara kamyonla taşıyarak, bahçeli ev yapmaya çalışıyor. Yamaçların kıraç arazilerini yeşillendirerek, Çırmıktı ve Gündüzbey’in yeşiline yeşil katıyor.
Bölünmeyen büyük araziler ise, verimsiz olduğundan bakımsız ve kıraç olarak atıl vaziyette bulunmaktadır.
Plan yapıcılar sahada inceleme yaptıklarında bu gerçeği açıkça görecektir.
**
Yalnız buralarda taş duvar yapılırken estetiğe ve mühendislik ilkelerine dikkat edilmiyor. İsteyen istediği şekilde taş duvar yapıyor. Denetim yapılmıyor. Aynı yerde kim iki metre, kimi on metre taş duvar yükseltiyor. Konut yaparken iki kat deniliyor ama adam üç kat yüksekliğinde taş duvar yükseltiyor kimsenin sesi çıkmıyor. Buralar korunacaksa taş duvar yapımı kesinlikle disiplin altına alınmalı, plan notlarında belirtilmeli.
**
Çırmıktı ve Gündüzbey bu yönde gelişme yakalamışken, eğer koruma bölgesi ve tarım arazisi der, arazi parçalarının bölünerek, parsellenmesini engellerseniz, Halk beş dönümlük, on dönümlük verimsiz toprakta tarım yapmaz. Bugün zorlayarak yapsa da yarın toprağı terk eder. Çünkü bu arazi parçalarının çoğu yamaçta, makineli tarıma elverişsiz ve toprağı verimsiz olduğundan, tarım yapmanın maliyeti yüksek.
Yani buralarda tarım zorlamayla oluyor.
Burası tarım yapılacak verimli toprağı olan bir ova değil, yamaç ve vadiden oluşan sayfiye yeri.
Buradaki arazi parçaları bölünerek parsellenmezse bir anlam ifade etmiyor. Bu gün bu arazilere talep varsa bölünebildiği içindir.
**
Bölge halkı, yapılan Nazım İmar Planını ile bölgenin bu bağlamda gelişmesine yön verilmesi beklentisi içindeydi. Ancak söz konusu plan askıya çıktığı şekilde kesinleşirse bölgenin gelişmesinin önünde bir engel olarak duracak.
**
Evet, buraların doğasını koruyalım.
Verimli tarım arazilerini imara açmayalım.
Betonlaştırmayalım.
Ama Bölgenin gerçeğini de görüp, arazi parçalarını da bu günkü fonksiyonlarına uygun olarak değerlendirip koruyalım.
**
Bölge halkının, Büyükşehir Belediyesi Nazım İmar Planlarına yaptıkları itirazlarının bölge gerçeği göz önünde bulundurularak değerlendirilmesinde kamu yararı bulunmaktadır.