BİR SONRAKİ KUŞAK GÜREŞÇİLER
Malatya’da düğünlerde veya diğer ortamlarda güreş tutma olanağı bitse de hem karakucak dalında hem de Minder güreşinde müsabakalar devam ediyordu. Su kenarlarında gençler güreşiyor, hocalar bir sonraki kuşağı çalıştırıyorlardı. Gerek Şekerspor’da, gerek Tekel Sporda gerekse de beden terbiyesi il spor müdürlüğünde hocalar refakatinde çalışmalar devam ediyordu. Bu dönemde Ziya Şireci, İmrahim Pehlivan, Kemal Dağdevire Vahap Pehlivan, Fikri Şireci Pehlivan, Naci Özbek,Aloğluların Erdoğan Pehlivan, İlhan Aracı. Doğan Gülergün, Aydın Uçak, Mehmet Pepele, Hanifi Tandoğan, Süleyman Akbayır, Yusuf Satılmış gibi pehlivanları zikredebiliriz.
Daha sonra yeni nesil olan Şevket Dağdeviren, Dursun Ateş, Zülgani Mutlu, Asım Yılmaz, Kemal Bedir gibi güreşler başarılı olmuşlardır.
FİKRİ ŞİRECİ PEHLİVAN
1936 yılında Aşağı Banazıda doğdu. Faik Pehlivanın oğludur. Bir güreşte Tecde’li Bayram Kolıkısa isimli bir pehlivan Aşağı Banazı’da bir güreşte Fikri Pehlivan’ın abisi Muharrem’i yenmiş başpehlivan olmuş, verilen hediyeyi de kabul etmeyerek şalvarı alıp gitmiştir. O zaman çocuk olan Fikri’nin bu olay çok ağırına gitmiş. Çünkü: Şalvarı alıp gitmek bir hakaret olarak kabul ediliyormuş. Kendi kendisine: Ben de Bayram Pahlivan’ı yeneceğim demiş. Öyle de olmuş. Tecde’de bu pehlivanla karşı karşıya gelmişler. Cazgır’da Nedim Büker imiş. Fikri Pehlivan da kısasa kısas olarak verilen hediyeyi kabul etmemiş şalvarı almış, meydanı terk ederken cazgır Nedim ulaşmış.
-Seni bıçaklayacaklar. Şalvarı geri ver demesi üzerine, pehlivan da şalvarı atarak oradan ayrılmış.
Hem karakucak hem de minder güreşi yapmıştır. Malatya’da birçok birincilik almıştır, milli takım seçmelerine katılmışsa da kazanamamış askerlikten sonra güreşi bırakmıştır.
ERDOĞAN PEHLİVAN:
Aloğluların Erdoğan derlermiş. Babası şekercilik yaptığından ta küçük yaşta şeker macununu çekerek büyüdüğünden dolayı çok güçlenmiş. 13 yaşında iken Malatya birinciliğine ulaşmış. Ayılarla bile güreşmiş. Dağ dağ bayır bayır dolaşarak Türkiye’nin her tarafında düzenlenen güreşlere katılmış. Kilosunun fazla olmamasına rağmen dereceye girerek orta boy, hatta baş güreşlerinde bile müsabakalara çıkmış. İki öyküsü var ağzından dinleyelim.
-İbrahim Pehlivan Sivas’tan bir güreş müsabakası almış. Hep birlikte gittik oraya. Ben de 60 kilo ancak geliyim. Müsabakalar başladı. Maç 4,4 berabere iken bir Durumoldu. O zaman Sivas’lı Ağır siklet güreşçisi vardı. Adı Mehmet Demir, milli güreççi ve dünya şampiyonu. Mehmet Demir ile Pehlivan Bayram güreşecekken Pehlivan Bayram korktu, güreşden çekildi. Bu defa İbrahim Pehlivan yanıma gelerek.
-Erdoğan bunun karşısına sen çık. Sen çeviksin sağdan sola oyalar güreşi bitirirsin. Yoksa yenileceğiz seni görek dedi. Ben de çıkdım mindere. Başladık güreşmeye. Adeta bir cüce ile dev güreşiyordu sanki. Sağdan soldan kaçtım amma velâkin Mehmet Demir beni yakaladı köprüye getirdi. Dutdu golunu boynumun altına soktu, başladı çift sürer gibi beni sürüklemeye. Alnımın derisi yüzüldü. Yıkılacağım amma, buna da müsaade etmiyor koluynan buna engel oluyor. En sonunda bana acıdı her halde; koluna boynumdan çekdi. Ben de Allah’a şükür diyerek sırt üstü mindere serildim.
Hele bir de Erdoğan Pehlivan’ın Fikri Pehlivan’la Erzincan’da bir kapışması var ki dostlar başına. İkisi de biribirlerini tanımışlar da güreş dostane sonuçlanmış.
PEHLİVAN DURSUN ATEŞ
Geldik diğer kuşak Dursun Pehlivan’a. 1977 yılında Malatya’yı terk ederek Batman TPAO da çaışmaya başladığım için sonraki güreşçileri pek fazla tanıyamamıştım. Sene 1980’ler. Dediler ki Malatya’lı Pehlivanlar Batman’a gelecek Petrolsporlu pehlivanlarla güreş yapacaklar. Tabii ki damladım oraya. Malatya’lı pehlivanlar ki maşallah ha maşallah. Hemen hemen bütün güreşlerini tuşla kazandılar. Bir kişi hariç. O da Batman’lı milli güreşçi Mehmet Emin Şimşek Malatya’lı güreşçiyi yenmişti. Orada en çok dikkatimi çeken güreşçi Dursun Ateş’ti. Çakmak çakmak çakan gözleri ile çıktı mindere. İlk dakikada rakibine bir salto çekti başından aşırarak yere vurdu. Tuş. İçimden dedim ki demek ki Malatya’da güreş daha bitmemiş.
Dursun Ateş: 10.10.1957 yılında Malatya Yeşilyurt Kadiruşağı köyünde doğdu. Çocukluğundan itibaren pehlivan olma arzusu vardı. Öyle de oldu. Malatya gençlik ve spor il müdürlüğünde güreşe başladı. Kemal Dağdeviren’den ders aldı. En kısa zamanda başarılı oldu. Yıldızlar ve gençler Türkiye şampiyonasına götürüldü. Her defasında da Türkiye 1. veya 2. Si Oldu. Bir sürü madalyası var. Tekel de İbrahim Pehlivanla ve de Milli takım hocalarından hemen hemen hepsi ile çalıştı. Tüm kulüplerden teklif aldı ise de tercihini Malatya’dan yana kullandı, milli oldu. En sonunda güreş veteranlar dalında 50 yaşında iken Türkiye birincisi ve dünya dördüncüsü olarak şeref kürsüsüne çıktı. Şimdi ise Malatya’nın kalan yeşillik ve sulak alanlarında dağ bayır demeden dolaşmaktadır.
Sayın seyirciler güreşte Malatya’nın en derinlerinden bu güne kadar sıra sıra gelmeye çalıştım. Bundan sonraki güreşlerimizi ve de güreşçilerimizi başkaları anlatsın. Tabii güreş Malatya’da kaldı ise.