Geçtiğimiz günlerde Ankara’da bir program düzenlendi. Programın adı “Yolu Malatya’dan Geçenler”. Maşallah tüm Malatya bürokrasisi tam kadro orda hazır bulundu. Ekstra olarak Malatya’daki alt bürokraside akın etmişti. Ne kadar güzel bir şey tebrik ederim.

Fakat aynı özveriyi “Yolu Malatya” olana neden gösterilmiyor. Bu memleketi tribünden sahiplenen insanlar neden bu kadar değer görmüyor, neden sahip çıkılmıyor. Yaklaşık bir ay hayat mücadelesi veren Yasin Özgültekin kardeşimizin cenazesinde neden bürokrasimiz katılmadı.

Yasin kardeşim ile yaklaşık 25 yıllık bir muhabbetimiz var. Tek ortak noktamız Malatyaspor olmasaydı belki tanışma imkanımız sıfırdı. Yıllarca Malatya için tribünlerde beraber omuz omuza mücadele verdik. Bir aile olmuştuk. Gitmediğimiz deplasman kalmamıştı. O belki de benden daha çok deplasman yaptı. 1999 Cizre deplasmanında bile olduğunu biliyorum. Yolu dosdoğru Malatya milliyetçiliğiydi. Çıkarsız menfaatsiz ve saf duygularıyla memleket için yıllarca mücadele eden bu kardeşimize ahde vefayı neden çok görürler. Sadece o değil sessiz sedasız memleket için mücadele eden tüm Malatyasporlulara sahip çıkmak o kadar da zor olmamalı.

Yasin bir parçamızdı, bu dünyadan göçtü gitti. Arkasında iki evlat bıraktı. Onlara sahip çıkmak boynumuzun borcudur.

Yolu Malatya’dan geçenler değil, yolu Malatya olanlara sahip çıkın!

VAR’da olsa, YOK’da olsa sonuç yine aynı;

2000 Yılından beri alenen her sezon Hakem facialarından yakınan bir memleket düşünün adı MALATYA. Sorun ne takımı yönetenler, ne de futbolu yönetenler. Malatya adı hakem camiasında nasıl bir intiba bırakmış ki bu kadar art niyetli ve şartlanmış şekilde bize karşı adaletsiz davranıyorlar. Her sezon hakem kadrosu değişse de bize karşı olan tavırları asla değişmiyor. Eğer bu sorunu kökünden çözemezsek her yıl her sezon aynı sorunları yaşamaya devam ederiz. Bu sorunu kim çözecekse taraftar olarak sonuna kadar destek vermek asli görevimizdir.