Dinlemek ve duymak, aynı zannedilen fakat çok farklı eylemlerdir. TDK’ye göre duymak, ses olarak algılamak, ses almak, işitmektir. Dinlemek ise duymak, işitmek için kulak vermek. Şimdi diyeceksiniz ki; Fatoş bunun ikisinin de anlamı aynı, aksi varsa bu saçmalık olur!

Sevgili okur duymak, duyulan herhangi bir sese karşı, vücudun istem dışı verdiği tepkiyle sesleri algılamasıdır. Ama dinleme, bilinçli bir şekilde yapılır. Bu yüzden etkin dinlemenin başında odaklanmak şarttır. Bu farkı örneklerle anlatmak istiyorum. Caddede yürürken arabanın seslerini duyabilirsiniz. Fakat zihninizin başka düşüncede olduğu için sadece kulak işitme görevini yapar. Ya da kalabalıkta yürürken konuşan insanların uğultusunu duyarsınız, fakat o konuşmaların kimlere ait olduğunu bilemezsiniz. Çünkü sadece duymak eylemi gerçekleşir. İşte bu eylemi anlayabilmek için dinlemek gerekir.

Zaman geçtikçe dinlemek eylemi önemini kaybediyor. Herkes bir özgüven örtüsü atmış üzerine ortalıkta paldır küldür konuşuyor. Herkes konuşanları duyuyor ama kimse kimseyi dinlemiyor. İşin ilginç yanı sevgili okur, herkesin diline pelesenk olmuş bir cümle; “Ben dinliyorum ama kimse beni dinlemiyor!” olmuş.

Merak ediyorum herkes dinliyorsa bu dinlemeyen kimler?

Yoksulluk, açlık, hastalık, sefalet içinde büyüyen çocuklar, intihar eden gençler, cinnet geçiren aile bireyleri, her şey bilen din tüccarları, şiddet gören savunmasız kadın, erkek, çocuk ya da herhangi bir canlı, hırsızlar, dolandırıcılar, yüzüne gülüp ardından kuyu kazan riyakârlar, ilaçları olmayan doktorlar, işini yapamayan öğretmenler, ezilen işçiler vs uzayan bu listede ortak olan bir çığlık var. Bu çığlığı herkes duyuyor ama nedeni dinlenmek istenmediği için çözümü de bir türlü bilinmiyor. Kısacası herkes birbirinden bir haber yaşamaya çalışıyor.

Okuduğum bir kitapta, "insanlar yalnız kendi mutluluklarını iyice duymak için başkalarının felâketini arar" yazıyordu. İnsanlığın şu zamanki hali de böyledir işte! Ahlaktan, namustan, edepten, akıldan, fikirden noksan insanlara laf anlatmak yerine, deveye hendek atlatmak daha kolay hale gelmiş..

Yapılması gereken tek şey kaliteli yaşamak için kaliteli iletişim kurmak gerek. Hep konuşmak ve sadece duymak değil, dinleyip çözüm üretmek gerek.

Fatoş Karaoğlu - Malatya