Dünyaya göz açıp aheste aheste yol alırken. Çocuk yaşı dediğimiz ilköğretim çağları başlar insan yaşamında bana göre gayet önemli olan temel eğitim hayatın gerçeklerini öğrenmenin başlangıcı. O bakımdan üzerinde durulması gerekir diye düşünüyorum. Burada en önce görev aile eğitimini iyi alabilmesi için iş anne babalara düşüyor. Sevgili gençlerimizi gelecekte en başta kendi yaşamında sıkıntı çekmeden etrafına faydalı bir birey yetiştirmek için elinden geleni yapmaları gerekir diye düşünüyorum. Ondan sonra saygı değer öğretmenlerimize düşen işin en önemli kısmı ilköğretimden başlayıp üniversite- yıllarına kadar büyük emekler sarf ediyorlar. Peki diğer kısmı da bireylere kalıyor. İnsan bana göre farkına varmadan su gibi akıp giden çok kıymetli zamanını iyi değerlendirmeli en başta kendini sorgulamalı ben bugün Allah rızası için ne yaptım. Kendim için ne yaptım. Annem Babam için ne yaptım iş arkadaşlarım adına ne yaptım sevdiklerim için ne yaptım komşularım için ne yaptım insanlık uğruna ne yaptım ila da çok sevdiğim. Vatanım için ne yaptım. Diye kendini yermeli ben bu günümü nasıl geçirdim demeli. Her şeyi anne babadan öğretmenden beklememeli. En güzel çağlar dediğimiz gençlik çağlarını iyi değerlendirmeli. Sonunda falan şunu dedi filan bunu dedi gibi boş sözlere kulak verip geride kalmayalım hayallere dalmayalım. Şu bilgisayar çağında geride kalıp keşke demeyelim. Bunun için ilerleyen yaşlarda perişan olmamak için üstümüze düşeni elimizden geldiği kadar iyi yapmalıyız kim ne ekerse onu mutlaka biçer. Nasıl manevi anlamda dünya Ahiretin tarlası derler ya. O bakımdan gençlikte ihtiyarlığın sigortası diye düşünüyorum. Yani yağmur yağarken damlaları toplamanın lazım olduğuna inanıyorum. Aman ha benlik denen gaflet uykusuna dalmayın cenabı Allah’ın yarattığı her insan güzel o bakımdan insanları daima kendimizden üstün görelim diyorum naçizane düşüncem karşımızda ki bizimle sohbet eden bir kardeşimiz olursa onun sözlerini kesmeden iyice dinleyelim üstümüze söz düşüyorsa konuşalım. İnsan can kulağıyla dinler samimi sohbet ederse her bir insan da mutlaka bir güzellik öğrenir fakat karşılıklı tartışır gibi sohbet ederse hiç kimse bir güzellik görüp öğrenemez. Burada şunu arz etmek istiyorum insanın hayat boyu öğrenmeye ihtiyacı var bunu da kimde öğrenecek yine insanda. Güzel geçinmek birbirimize saygı sevgi göstermemiz ne kadar önemli vazgeçilmez bunu aşağı yukarı hepimiz biliyoruz. Şunun rengi sarı şunun rengi beyaz şunun rengi siyah demeden lütfen Allah’ın sevip beğenip yarattığı insanları bizde sevelim. Birlikte güzel adımlar atalım. Özelikle gençlik yıllarımız ziyan olmasın gençlikte güzel emin adımlar atmadığımız zaman yaşlanınca sıkıntı çekeriz yani ilkbahar yaz sonbahar kış diyoruz yani çalışmanın da aktif öğrenmenin de bir zamanı var bu verimli zamanımızı elimizden geldiği kadar boş geçirmeyelim çalışıp öğrenelim üretelim sadece tüketici olmayalım gaflet uykusuna dalıp biz geride kalmayalım efendim kara kış gelmeden yaz baharın kıymetini bilelim. Allah’a emanet olun beş dörtlüğümü sizlerle paylaşayım.
Geçer gider gençlik çağın,
Sen gaflete dalma yavrum,
Solar al yeşilli bağın.
Çalış geri kalma yavrum.
Zaman su gibidir akar,
Can bedenden bir gün çıkar,
Tembellik insanı yıkar,
Sakın tembel olma yavrum.
Hayat acı tatlı geçer,
Her can kendi yolun seçer,
Kim ne eker onu biçer,
Bahaneler bulma yavrum.
Atarlar durmadan taşı,
Hak vermiş ekmeği aşı,
Düşün çetin gelen kışı,
Zor işlerde yılma yavrum.
Karşını dinle az konuş,
Zarardır geriye dönüş,
Kaya der bilsen de danış,
Yanlış karar alma yavrum.
Osman KAYA