İnsan hiçbir zaman tam özgür olamaz, insan yarı özgür, yarı bağımlıdır. Peki, özgürlükle sorumluluk arasında nasıl bir ilişki vardır?
Özgürlük ve sorumluluk birbiriyle doğrudan ilişkili olan iki kavramdır.
Bir insan, başka bir insanın özgürlük alanını ihlal etmeden davranış ve düşüncelerinde hür olması kimsenin baskısı altında olmamasıdır.
Eğer bizlerin özgürlüğünün baskı altında olmasını istemiyorsak, dünyadaki herkes için özgürlüğü istemeli başkalarının özgürlüğünü ihlal etmemeliyiz. Buda bizim sorumluluğumuzdur.
Şöyle ki; özgürlük, kişinin düşünce ve davranışlarında herhangi bir zorlama ve baskı altında olmadan hareket edebilmesi demektir.
Sorumluluk ise kişinin kendi davranışlarıyla ilgili sonuçları kabullenmesi anlamına gelir. Bu nedenle özgürlük ve sorumluluk birbirinden ayrılır.
Sorumluluktaki mecburiyet, özgürlükte serbesti yete dönüşmektedir. Bu nedenle de özgürlükler, sorumluluklar birbirini takip etmektedir.
Doğrudan bir ilişki vardır. İnsanlar özgür bir şekilde yaşamadan ve özgürlükleri bulunmadan sorumluluklarını yerine getiremeyebilir. Biz bir kişinin özgürlüğünü kısıtlarsak o kişide sorumluluklarını yerine getiremez.
Örneğin; evli ise çocuklarına bakamaz, onlara karşı sorumluluk sahibi olamaz. Bundan dolayı özgürlüğümüzün değerini bilerek, sorumluluklarımızı aksatmayalım. Genellikle yapmakta olduğumuz bir zorunluluk gerektiren eyleme, geçirdiğimiz bir şeydir sorumluluk.
Bununla birlikte ahlaki anlamda kişinin her türlü dış etkiden bağımsız olarak özgür iradesiyle karar vermesi ve eylemde bulunmasıdır.
Bu görüş, kişinin ahlaki anlamdaki kararlarını iradesi ve seçimiyle kendisinin oluşturduğunu ileri sürer. Özgürlüğün kaynağı kişide, onun kişiliğindedir. İnsanlar, aklını kullanabildiği ve kişiliğini geliştirebildiği ölçüde özgürdür.
Özgürlük duygusu gelişmemiş bir insanın, sorumluluk anlayışı da sağlıksızdır. Anne ve baba olarak çocuklarımızın hem sorumluluk, hem de özgürlük duygusunun gelişmesine dikkat edelim.
Peki, bunu nasıl yapacağız konusunda ise, önce bizlerin yani ebeveyn olarak olgun bir yetişkin olmamızdan geçer. Çocuk ve anne babaların sorumluluk alması hanenin işleyişine katkıda bulunan bir durumdur.
Çocukların genellikle ev işlerine olan katkısı göz ardı edilse de ebeveyn ve çocukların sorumluluklarının farklı olmakla birlikte tamamlayıcı bir yönünün olduğu görülmektedir.
Bu anlamda sorumluluğun çocukların diğerleriyle olan ilişkisi sırasında ortaya çıktığı söylenebilir. Koşullandırmaların, yönlendirmelerin nasıl işlendiğini fark ettiğinde özgürleşme başlar, kendi anlayışına sahip olmaya başlarsın.
Gerçekten özgürleşen biri, kendisiyle olan bağlantısını kaybetmez kendine ait kavrayışı giderek güçlenir, köklenir.
Kısaca; Ruhunu geçmişten özgürleştirirsen, senin için sınırlar kalmaz. Hakikat arayışın nihai amacın olur. Özgürlük kuralsızlık demek değildir, o içsel olarak kendini gerçekleştirebilmen, bilinç olarak kendini özgür kılman, farkında olman demektir.
Özgürlük, muazzam bir disiplindir. Özgürlüğünü sen vermedikçe onu kimse senden alamaz…