Hey sen! Hey siz! Hey sizler! Bize benzemediğiniz, bizim dilimizi konuşmadığınız, bizim gibi inanmadığınız, bizim gibi düşünmediğiniz...için tarih boyunca ötekileştirdiklerimiz, aşağıladıklarımız, düşmanlaştırdıklarımız, işkencelere ve kıyımlara uğrattıklarımız; ırklarına, renklerine, cinsiyetlerine dillerine, fikirlerine, dinlerine, mezheplerine, törelerine çeşitli suçlar yükleyip, binbir dereden sular getirerek suçlayıp düşmanlaştırdıklarımız... ben, biz ve bizler, yani tarihten günümüze, her toplumun ve her ülkenin egemenleri, hepinizden, ötekileştirip düşmanlaştırıp kıyıma uğrattıklarımızdan özür dileyelim.

Diyorum ki, amasız, fakatsız ve ancaksız olarak, gelin beni biz, bizi bizler yapalım. Ayrıştırma, ötekileştirme değil, birleştirme ve dayanışma yolları bulalım. Çokluktaki birliğin sırlarını ve nedenlerini fark edelim. Yunus Emre'nin deyimi ile, tüm yaratılmışları Yaradan'dan ötürü sevelim. 72 millete aynı gözle bakalım. Kibir, kin, haset, senlik ve benlik duygusundan kurtulalım. Kendimiz için ne istiyorsak, istisnasız olarak, herkes için de aynı şeyleri isteyelim. Her türlü farklılıkların ilahi, ontolojik ve bilimsel nedenlerle bir güzellik, bir zenginlik ve bir hikmet taşıdığını anlayalım. Farklılıkları birliğimize düşman; birliğimizi

farklılıklardan kurtulma aracına dönüştürmeyelim...

Adalet, hak, hukuk, barış, kardeşlik, fırsat eşitliği ve eşit yurttaşlık haklarına sahip bireyler olarak birlikte üretip adilce bölüşerek, özgürlük huzur ve mutluluk içinde, korkusuzca yaşayalım...

Halil Çivi'nin hayali çok genişmiş diyebilirsiniz; ancak bu gün ki hayallerimizin bizim gelecek pusulamız ve planlarımız olduğunu da asla unutmayalım. Karar hepimizin.