Biz Malatyalılar olarak hemen hemen her gün kendimizi sokakta, parkta, araba, orada burada buluyoruz. 6 Şubat’ta meydana gelen Maraş depremi bizi can havliyle dışarı attı. Soğuktu, kardı, kıştı derken yaza çıktık. Değişen bir şey oldu mu? Hayır, yine ortadayız.

Malatya’da hala olmaya devam eden ve uzmanların artçı dedikleri depremler bizi yine sokağa birkaç saniye içinde dökmeye yetiyor. Kısaca bizim kışımız da yazımızda dışarda, parkta araba bir şekilde geçiyor. Tabii bir kısım vatandaş konteynere geçti. Onlara bir şey diyemiyorum ama yine bizim gibi onlar da aslında orta kalanlardan.

GELELİM ASIL KONUYA….

Sayın yetkililer bizler vatandaşlar olarak o sağlam raporu verip girip içinde oturun dediğiniz evlere güvenmiyoruz. Binalarımız 5 şiddetinde zangır zangır titrerken kendimizi sokakta yazın sıcağında ortada buluyoruz. Sizler park açılışları, yol asfaltlamaları, düğün dernek, televizyon programlarında boy yarıştırırken önce sokağa dökülen bu vatandaşın haline bir çare düşünün.

Sakın yanlış anlamayın… Tabii ki Malatya’nın normale dönme adına tüm çalışmalar ihtiyacı var. Onları devam ettirirken daha kış bastırmadan önlemini alıp vatandaşa kalacak yer tahsisinde bulunun. Konteyner kentlere evini kaybeden, ağır ve orta hasarlı yapılarda ikamet eden vatandaşları yerleştirdiniz de depremden mağdur olanlar sadece onlar değil. Evleri az ve hasarsız olan insanlarda evlerine girmeye korkuyorlar. Belki deprem biliminde küçük bir şiddettir 5 nokta ama onun yüreğimizde bıraktı korkunun henüz ölçülmedi.

Madem az hasarlı ve hasarsız insanları ortada bırakacaksınız (evlerinize girin diyemezsiniz, hasar tespitiniz güven vermiyor) onlara kendi imkânlarıyla tahsiz ettikleri bir alan belirleyin. Evinde depreme yakalanan insanlar bari oralarda kendi aldıkları konteynerlerde kalsın. Yani bu parklara düşek yorgan atmaktan daha iyidir bence.

VE GELELİM SONUCA…

Şimdi siz bu vatandaşı bir güzel orta bıraktınız ya 7-8 ay sonra tek tek bu insanların oyuna talip olacaksınız. Dikkat edin de o zaman da siz ortada kalmayasınız!