Bu söyleme, bu dillere son bir son söz söyleyerek, güne yeni şeyler söyleyip, yoluma devam edeceğim. Bir kez daha cevap vermeyeceğim. Zamanım yok, yoluma devam edeceğim.

Osman tosun’a, aynı zamanda değerli okurlarıma ve hemşerilerime bir hatırlatma.

Osman Tosun 2004 yılı öncesi Yeşilyurt CHP İlçe Başkanlığı yapmış, 2004 yılında CHP’den Yeşilyurt Belediye Başkanı adayı olarak seçimlere katılmıştı.

Bir yere, bir mekâna ait olacaksınız. O yere ait, o mekâna ait hemşerilerinize bir sözün, bir anlatımınız, hemşerilerinizin sorunlarına ait bir fikriniz, bir düşünceniz olacak; Bir zamanlar bu söylemlerinizi hemşerilerinize vaat edeceksiniz, seçimler bittikten sonra, o söylemlerinizi unutup gideceksiniz. O günden sonra o yere ait bir yazınız varsa eyvallah. Benim o yere ait sözümde var, söylemimde.

Ben somut şeylerden, olay ve olgulardan söz ediyorum. Benim açık açık açıkladığım, yazdığım şeylere ait bir dil, bir söylem, bir düşünce, bir fikir üretene eyvallahım var, tartışırım. Bu kentin mekânına, geleceğine ait sözü olanlar, yazıp çizmeli, eleştirileri, önerileri varsa onları sunmalı. Malatya’mız daha iyiyi, daha güzeli, hemşerilerimizin sağlık bir ortamda yaşayarak, kadim kültürümüzü hep beraber, birlikte, böyle geliştirip, dönüştürebiliriz diye düşünüyorum.

Yeşilyurt Belediye Başkanlığı; 22 Eylül 2016 tarihinde, İlçe Başkanlığı ve Belediye Başkanlığına aday olduğunuz yere ait, ‘Yeşilyurt Kent Kimliği Çalıştayı’ düzenledi. Yeşilyurt Kent Kimliği Çalıştayına epeyi katılım oldu, sözlü ve yazılı sunumlar yapıldı. Bu çalıştaya ait hem sözlü, hem yazılı sunumum oldu. Bu sunumum 22 Eylül 2016 tarihinden başlamak üzere, 8 günlük köşe yazısı olarak Malatya Söz Gazetesinde yayınlandı. Bu yazılara istediğiniz zaman ulaşabilirsiniz. Peki; sizin İlçe Başkanlığı ve Belediye Başkanlığına ait bu çalıştaya ve Yeşilyurt’ta olan bitenlere ait bir düşünceniz bir fikriniz, yazdıklarınız var mı? Sizin dilinizle söyleyecek olursak, söyleseniz de öğrensek!

Tarihleri vererek zamanınızı almak istemiyorum. Yalnız Ocak 2016 yılından başlamak üzere, içinde yaşadığım şehrimi sahipleneme açısından; şehrimin mekânına, üniversitesine, milli eğitimine, fuar ve festivaline ilişkin, facebooku algılayış biçimimizden, dünyada ve ülkemizde olan bitene ilişkin, onlarca köşe yazısı yazdım. Yazdıklarımın illa da doğru olduğunu hiçbir zaman söylemedim. Ama olay, olgu ve açıklanan düşünceler ait eleştirim olmuş, yalnız eleştiri değil, o konuda ne düşündüğüme ait önerilerimi de kimseye hakaret etmeden söylemişimdir. Bu güne kadar yazdıklarım toplumun ve herkesin, halen köşe yazısı olarak gözleri önünde duruyor. Bunlara ait bir söyleminiz, bir görüşünüz, bir öneriniz oldu mu?

Önümüzde yeni oluşan bir süreci, evren ve içindeki dünya iç içe yaşıyor. İçinde bulunan biz canlı ve cansızlar da yaşıyoruz. İnsanlık buna ait söylem ve dili de beraberinde geliştiriyor, getiriyor. Evren ve dünya yeni şeylere gebe. Gelecek günlerde biraz da onlara bakmam, onları öğrenmeye, onlara zaman ayırmam gerekiyor.

Gelecek yazılarımda yeni söylemlerde buluşmak üzere.

Not: Şehrimize, ülkemize ve dünyaya ait sözleri olanların yazılarını, bir köşe yazısı içerisinde dile getirseler iyi olur diye düşünüyorum. Malatya Söz Gazetesinin hakaret içermeyen köşe yazılarına sayfalarının açık olduğunu biliyor ve bunu söylemek istiyorum. Keşke facebook’taki köşe yazılarının altına yazılar yazılacağına, Doğan Kapkıner kardeşimizin belirttiği gibi, buradan tartışma ortamına katılsalar, şehrimize ve hemşerilerimize daha yararlı düşünceler üretilir diye düşünüyorum. A.D.