Zamanın birinde iki arkadaş celeplik(canlı hayvan ticareti) yaparak geçimlerini sağlıyorlar. Köylünün birinde iyi bir dana var.Almak istiyorlar ama mal sahibi dişli bir türlü ikna edemiyorlar. Uyanık bunlar ne yapıp edip köylüyü ikna etmek için kendi aralarında anlaşarak ayrı ayrı köylüye ayrı günlerde, ayrı zamanda gidiyorlar.

Bu sefer bir birlerinin aleyhinde konuşuyorlar. Sözde artık birbirlerine rakip olmuşlar. Tabi bu anlaşmalı bir rekabet. Aslında kendi aralarında danaya biçtikleri fiyat belli sonuçta istedikleri fiyata danayı alıyorlar.Danayı almasına alıyorlar da köylü de uyanık danayı götürürken celebe diyor ki;

Zannetme ki ben farkında değilim. Siz ikiniz anlaşarak bunu yaptınız. Ama ne yapalım elim mahkündü. Şu geçim derdi olmasaydı ben o danayı hiç o fiyata size verirmiydim.

Ne diyeyim elim mahküm..!

Her şeyi gariplikleri olan bir memlekete yaşıyoruz. Seçimlerimizde öyle.Demokrasimiz de..

Sözde demokrasiyi savunup getirecek olanlar, vatandaşı öyle bir noktaya getiriyorlar ki nasıl olsa olsun eli mahküm biz neyi gösterirsek ona oy verirler. Şimdi seçimler yaklaşıyor vatandaşa hep demokrasi, ön seçimle adaylar belirlenecek, herkes aday olabilir deniyor ama tabi bizim istediğimiz aday olursa.!

Onun dışındaki tercihler "dostlar alışverişte görsün."Şimdi işe bakın.

Bir aday başvuru takvimi açıklanıyor. Aday olacaklar dan para alınıyor. Sonra aday bu kişiler arasında ön seçimle belli olacak deniyor. Ön seçim delegeler, hatta olmaz daha demokratik geniş katılımla üyeler arasında seçilecek deniyor.Birde bakmışsınız ki yoo olmadı.Hele biz şu adayları vekillerden oluşacak bir komisyonda mülakata alalım ondan sonra.

Aslında aday dünden belli. Hani şu AK Part'nin getirip formalite icabı torpilli işe alımlarda uyguladığı mülakat sınavları gibi. Madem mülakatla aday belirlenecek, madem kafadan aday belli aday, aday başvuruları neden alınıyor. Madem üç dört kişinin iradesi tüm, delege, parti üyeleri ve seçmeninden önce geliyor. Madem kafadan aday belli bu kadar formaliteye ne gerek var.

Ne gerek var, bir de Alevi olursa oy almaz. Sünni olursa oy alır. Kürt olursa terörist, Türk olursa milliyetçi vs, vs gibi suni gündemlere.

Hani liyakat.

Hani bilgi, birikim.

Hani tecrübe.

Bu celep kafası ile seçim alınıp alınmayacağını zamanı gelince göreceğiz.

Boşuna "koyun can derdinde, kasap et derdinde." dememişler.