Bu bir veda cümlesidir sevdiğim. Biliyorum çoğu zaman iki kelimeyi bir araya getiremem. Bu defa farklı, bu cümleler veda cümlesi. Bu cümlenin son noktasından sonra ben olmayacağım. Bunu bilmek, senin de hakkın diye düşündüm. Biliyorum, sen bunu belki tek nefeste okuyacaksın, her mektubumu okuduğun gibi. Bilmeni isterim ki bu son cümlelerimi iki gün öncesinden yazmaya başladım. İçinden bana: “Abartma be adam, bir iki cümleyi bir araya getirmek ve aralarına saçma sapan kuralları olan şu noktalama işaretlerini koyman iki gününü almaz. Beni yalanlarınla avutma.” Diye alaylı bir tavırla sitem edeceksin. İnan ki abartmıyorum, bunları yazmam ve aralarına şu lanet noktalama işaretlerini koymam iki gün ve bir geceye mal oldu. Ki bu yüzden son cümlelerim diyorum ya, sevdiğine iki satır süslü cümle kuramayan birinden hayır gelmez. Şimdi diyeceksin ki: madem iki süslü kelime yazamıyordun diğer mektupları kim yazdı? Haklısın bu noktada bir itirafta bulunmam gerekir, öteki mektupları köyün öğretmenine yazdırdım. O da benden bıkmış olmalı ki köyden kente uçtu. Ondan öğrendiğim yarım yamalak Türkçe ile sana bu mektubu yazıyorum. Affet beni, seni bunca zaman kandırdım. Hatam affedilir değil ama sen yine de beni affet. Ben senin bildiğin gibi biri değilim, ne yüksek mektepleri bitirdim ne de düzgün bir işim oldu. Ben gariban bir köyün gariban çobanıyım. Sen bizim köye geldiğinde seni uzaktan görmüştüm, ne yalan söyleyeyim çok güzelsin. Güzelliğin, yedi köye güneş olur ama ben; ışığının yanında sönük kalırım. Senin gibi aydınlatamam etrafı. Ben anca kuzu güderim, koyun sağarım. Elimden başka bir iş gelmez, sana yazamam çoğu zaman da. Sen telaşa kapılırsın başıma bir iş mi geldi diye. Ben ayazın vurduğu soğukta dağda bayırda uyurken, sen sıcak yatağında uyursun güzelce. Anlayacağın ben sana her daim süslü cümleler kuramam. Bu yüzden bu son cümlelerim. Sen bunu okuduğunda ben her zamanki gibi soğuk havada kuzuların koyunların peşinde olurum. Telaşlanma burada havalar hep soğuk olmaz, bahar geldi mi cıvıl cıvıl olur her taraf. Hele bir de yaz geldi mi bizim dere suyunun tadından yenmez şimdi. Neyse artık son noktaya geleyim. Hakkını helal et güzel gözlü sevdiğim, benden yana şüphen olmasın...