Ne kadar çok demokratımız var…
Kime sorsan demokrasiden yana…
O kadar çok demokrasiden yana nutuklar atılıyor ki...
Ah! Sanırsınız birinci sınıf demokrasinin hüküm sürdüğü bir ülkede yaşıyorsunuz…
Hak, hukuk, adalet ve liyakatin vazgeçilmez bir değer olduğunu sanırsın…
Sağa dönüyorsunuz ortada yok demokrasi…
Sola dönüyorsunuz ara ki bulasın demokrasi…
Adam nutuk atıyor…
Demokrasi…
Hak…
Hukuk…
Adalet…
Tek adam…
Diğeri diyor ki:
Ah kardeşlerim ah! Tek parti dönemi var ya.Neler neler çektik biz…
Gel gör ki yaptıklarını:
Adam çok parti içinde tek parti gibi… Nerdeyse tek parti dönemine rahmet okutacak…
Vatan, millet Sakarya nutukları, eşliğinde kendi siyasi ikballeri söz konusu olduğunda, hak, hukuk adalet ve demokrasiyi ayaklar altına almaktan çekinmiyorlar!
İstiyorlar ki etrafındakiler hep övsün, alkışlasın, en büyük sensin yaşa, varol alkışları arasında egoları şişsin, ayakları yerden kesilsin!..
Bütün yetkiler kendilerinde olsun…
Sevdikleri cennetlik, sevmedikleri cehennemlik olsun!
En ufak bir eleştiriye bile tahammülleri yok!
Adamlar özgür birey değil, kapı kulu istiyorlar…
Kapı kulluğunu içinize sindirdiğinizde, istikbalin kapları açılıyor: Nurlu ufuklar sizi bekliyor…
Eğer kapı kulluğunu içinize sindiremiyorsanız, itiraz ediyor, sorup sorguluyorsanız, delege listesinde bile yer vermezler.
Ağzınızla kuş tutsanız, kendinize yer bulamazsınız!
Eğer itaatkârsanız, elinizle kuş tutamazsınız dahi önünüzde kapılar açılır!
İşte demokrasimizin vazgeçilmez unsuru siyasi partilerimizin genelde durumu bu.
Yani parti tapulu mülkleri gibidir…
Bunu için demokrasimiz gelişmiyor.
Bunun için gerçek bir demokrasiye hasretiz.
Çünkü demokrat saksıda yetişmiyor…
Onu yetiştirecek iklimi ve ortamı yaratacaksın!
O iklim ve ortam bizim siyasi partilerimizde olmayınca, demokrasi kültürü de gelişmiyor, demokrat da yetişmiyor!
Oralarda yetişenlerin bize sundukları demokrasi de, bu kadar oluyor…
Demokrasi, hak, hukuk nutuklarıyla hangi makama gelirlerse gelsinler, orada tutunmak için, büyükleri gibi; hak, hukuk, adalet ve demokrasiyi ayaklar altına almaktan çekinmiyorlar. Çünkü böyle bir kültür içinde yetişmişler!
Hakkın, hukukun, liyakatin hüküm sürdüğü gerçek bir demokrasiye sahip olmak istiyorsak, bu niyetimizde samimiysek, her özgür birey kendi bulunduğu yerde, bu değerleri hâkim kılmak için mücadele etmelidir.
Uzun lafın kısası, partiler demokratikleşmeden, gerçek demokrasi hayal.