Koca bir yılı acısıyla tatlısıyla geride bıraktık. Yeni yılı da tüketmeye başladık…
Yeni yıl mesajlarına bakacak olursak, bütün kötülükleri eski yılın hesabına yazmışız, iyi taraflarını kendimize…
Sanki 2020’de yaşan olumsuzluklarda hiç bizim günahımız yokmuş gibi…
Bütün kötülükleri giden yıla yükledik, gönderdik.
Bütün umutlarımızı da yeni yıla bağladık.
Yeni yıl için ne güzel dilekler diledik birbirimize…
Sağlık olsun…
Huzur olsun…
Mutluluk olsun…
Savaşlar yok olsun…
Barış ve kardeşlik olsun…
2021 yeni bir başlangıç olsun dedik…
Hatırlarsanız, aynı temennileri 2020 için de dilemiştik ama temennilerimiz kabul görmedi…
Açlık…
İşsizlik…
Kuraklık…
Deprem...
Sel…
Savaş…
Adaletsizlik…
Eşitsizlik…
Haksızlık…
Hukuksuzluk…
Bütün güzel temennilerimize rağmen üç yüz altmış beş gün gündemimizden düşmedi.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de aramıza korona virüs girdi, birbirimizden ayrı düştük!
Nihayet 2020 yılını gönderdik.
Eskisi gitti, yenisi geldi de ne oldu, eski dertler yeni yıla devretti, kafa aynı kafa olduktan sonra, yeni yıl neylesin bize?..
Elbet ki birbirimize güzel temennilerde bulunmak, bir birbirimize karşı güzel duygular içinde olmak önemli.
Fakat hiçbir kötülük kahrolsun dediğimiz için kahrolmadığı gibi, hiçbir güzellik ve iyilik de gelsin dediğimiz için gelmiyor.
Önce inanmak, sonra da inandığımız şeyi gerçekleştirmek için emek vermemiz gerekiyor.
Sevgi bile seni seviyorum demekle olmuyor.
Sevgi emek istiyor…
Dünya’da barış istiyorsak, savaşın karşısında duracağız, barış diyenlerin yanında saf tutacağız.
Kardeşlik istiyorsak, birbirimizin hakkına hukukuna saygılı olacağız.
Adalet istiyorsak, haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan olmayacağız.
Haksızlık yapanın da, haksızlığa uğrayanın da kimliğine, etnik kökenine, diline, rengine dinine, mezhebine ve cinsiyetine bakmadan, mağdurun yanında, zalimin karşısında olacağız.
Sağlık ve mutluk istiyorsak, korona virüs gibi bir virüsle bir daha karşılaşmak istemiyorsak, doğanın talan edilmesine ve insanın sömürülmesine karşı çıkacağız. Daha adil bir dünyanın inşasına omuz vereceğiz.
İyi ve kaliteli bir yönetim istiyorsak; yönetim kadrolarında yetenek ve liyakate önem vermek zorundayız.
Bütün bunları yapmayıp; haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik ve sömürü karşısında susuyorsak, biliniz ki 2021 yılı da 2020 yılından farklı olmayacak.
Bilmeliyiz ki hiçbir kötülük hiçbir olumsuzluk 2020’de kalmadı 2021 yılına bakiye devretti.
Biz kendi zihniyetimizi değiştirmezsek, her yıl sorunları bir diğer yıla devredecek, sorunlarımız bir kartopu gibi büyüyüp çığa dönüşecek…
Altında kalan insanlık olacak