16 Nisan yaklaştıkça seçim heyecanı her geçen gün biraz daha artıyor.
Gündemi belirleme insiyatifini ele geçiren hayırcılar, özellikle MHP’li hayırcı muhaliflerin, alana hızlı inmeleriyle medya gündemine hakim oldular.
Birkaç “Hayır” kampanyasına saldırı olunca da değme keyfine.
Oh her şey yolunda bu defa Ak partiyi köşeye sıkıştırdık hali hakim, her yana.
Milli görüşçü, Saadet Partisi’de “Hayır”cı.
İktidarın, CHP-HDP el ele kampanyası da tutmadı.
Anketler de iyi gidiyor.
Rüzgar da arkalarında.
Referandumun“Hayır”lı sonuçlarını görür gibi oluyorlar.
Moraller tavan yapmış durumda.
Önce Kılıçdaroğlu çıktı sahneye, bir konuştu pir konuştu;
"Yeni modeli kurduk. Halk seçti cumhurbaşkanını... Başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı, başbakan başka bir partinin genel başkanı... Asıl kavga o zaman çıkacak. Niye bunu söylemiyorlar millete, neden bu anlatılmıyor millete?"
İktidar şaşırdı.
Gördüklerine inanamıyorlardı. Kılıçdaroğlu kendi kalesine doksandan gol atmıştı.
Daha öncede Kılıçdaroğlu’nun gollerini görmüşlerdi.
Ekmeleddin golü,
Özkes gölü,
Danışman aday golü…
Golleri tek tek gözlerinin önüne getirdiler;
Ama bu gol hepsinden farklıydı.
“Evet” cephesi Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti. Biz anlatamadık sen güzel anlattın sağ olasın iki gözüm dediler.
Sonra devreye Almanya girdi. Almanya Türk Politikacılarının kendi ülkelerinde “Evet” propagandası yapmasını istemiyordu.
Birden milli duygular kabardı. Bu Almanya güçlü Türkiye’yi istemiyordu. CHP bile Almanya’nın bu tavrını kınadı.
Cumhurbaşkanı alanlarda bir yandan Kılıçdaroğlu’nun konuşması üzerinden, diğer yandan Almanya’nın propaganda yasağı üzerinden “hayır” cephesine yüklenmeye başladı.
“Evet” cephesinde moraller düzelirken “hayır” cephesinde işler kötü gitmeye başlamıştı.
Derken devreye Hollanda girdi.
Türkiye Devleti Bakanlarına ülkemizde “Evet” propagandası yapmanızı istemiyoruz dediler. Hatta bakanın konvoyunu durdurup gerisin geri gönderdiler.
Bu kabul edilemezdi. Hollanda kınandı.
Siyaset yapmayla, agresif olmayı karıştıran CHP; ateş püskürdü Hollanda’ya.
Milli duygular yine kabardı.
Alanlara inen Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu ve Avrupa üzerinden “Hayır”cılara yüklendikçe, iktidarın morali düzeldi.
Gündemi artık “Evet”çiler belirliyor.
