Dün eczaneden ilaç almak için evden çıktım, yolumun üzerindeki tanıdık bir dükkâna uğruyorum; selamlaşmadan sonra çay ikram etmek istiyor, ben gönülsüz davranınca, “sende mi yoksa virüsten korkuyorsun” dedi. Sen korkmuyor musun dedim. “ Yok! olacağına varır” dedi. Ben korkuyorum, bu işin şakası yok! İtalya’yı görüyorsun; virüs ciddiye alınmayınca salgına dönüştü. Koronavirüs İtalya’yı kasıp kavuruyor, solunum cihazı yetişmediğinden, insanlar nefes alamadığı için boğularak ölüyor! Sen de işi ciddiye al, tedbirli davran, mezarlıklar yeterice kahramanlarla dolu diyerek, oradan ayrılıyor eczaneye doğru yürüyorum. Yaygın olmasa da eldiven ve maskeyle virüsten korunmaya çalışan insanlarla karşılaşıyorum.

Selam verip eczaneye giriyorum, reçetemi uzatıp, ilaçların temin edilmesini bekliyorum…
O sırada Eczacının tanıdığı elli yaşlarında biri selam verip içeriye giriyor. Eczacı, ” sen kronik böbrek hastasısın, virüs nedeniyle dışarı çıkmamalısın” diyor. “Ben evde duramam” diyor. Sohbete ben müdahil oluyorum: Bak kardeşim görüyorsun durum ciddi niye kendini riske sokuyorsun diyorum. Dönüp bana, “Görmüyor musun hükümet her türlü tedbiri aldı” diyor… Öyle diyince ne oldu; “Koronavirüs”ü tutukladılar da benim haberim mi yok, ondan mı sen serbest dolaşıyorsun diyorum(!) Adam bana ters ters bakıp ” ben evde oturamam dolaşırım…” diyor. Adamın kahramanlığı karşısında susuyorum(!) Virüsten korkmayan kahramanımız, eczacının ikram ettiği çayı yudumlarken, ben ilacı alıp eczaneden ayrıldım.

**
Eczanede beklediğim süre içerisinde birçok kişi ” maske ve eldiven sordu, eczacıdan “Yok” cevabını aldı, “nereden bulabilirim deyince” Eczacı “zor bulursunuz” deyince, çaresizlik içinde eczaneden ayrıldılar… Çünkü daha öne uğradıkları yerlerden de aynı cevabı almışlardı…
Bu durum karşısında bir an düşündüm Sağlık bakanlığı süreci iyi yönetti deniliyor. İyi yönetim bu mu, virüsten korunmak için maske ve eldiven üretimini bile planlayamamışız, oysa günler önce virüsün ayak sesleri duyuluyordu!..
Allah korusun virüs salgına dönüşse maske ve eldivenden zorlanırken, solunum cihazı nasıl yetiştireceğiz. Düşünmek bile istemiyorum. Süreç yönetimi bunları da düşünmeyi gerektiriyor.

**
Yurdumun insanlarının bir kısmı gerekli tedbiri alıp virüsten korunmaya çalışırken, bir kısmı da, işin tehlikesinin farkında değil, adeta virüse davetiye çıkarır gibi davranıyor. Sözüm ona kahramanlık yapıyor, neredeyse virüse meydan okuyor.

**
İşte asıl tehdit virüs değil bu umursamaz ve sorumsuz cahil cesareti!.. Çünkü virüs çoğalmak için kendine yakın duran insan arıyor, onlar üzerinde yayılıyor ve yaşam buluyor.

**
İnsan toplumsal bir varlık, yaşamımızı sürdürmek için birbirimize muhtacız, toplumdan izole olmak zor ama ileride birlikte yaşamak için bu gün kendimizi toplumdan izole etmek zorundayız. Çünkü bu bir beka sorunu, bir vatan bir hayat savunması; bunun için her birimizin birer kahramanlık yapıp, mecbur kalmadıkça hem virüs kapmamak hem de yaymamak için, bir müddet bir birimize uzak durarak ve hijyen koşullarına uyarak virüsün yaşam alanını yok edeceğiz. Ya da Koronavirüs salgına dönüşerek bizi yok edecek!..