Sayın Valim; hafızam beni yanıltmıyorsa şehrimize gelişinizin üçüncü veya dördüncü günüydü, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Selahattin Gürkan’ın Malatyalı yazarlarımızdan bende içlerinde olmak üzere bir ödül töreni toplantısında ödülümüzü sizlerin elinden aldık. Ve bu arada ben de 2. Ciltlik ‘Çerçeveye Sığmayanlar’ kitabımı sizlere takdim ederken, kitabıma size hitaben yazdığım notların içerisinden bir cümleyi buraya not düşmek istiyorum. Valimiz Hulusi Şahin’in Malatya’mıza gelmeden önce çalıştığınız illerdeki görevlerinizden önemli izler bırakıp ayrıldığınızı görünce, şehrim adına şehrime katacağınız değerler ve bırakacağınız izlerinizden umutlandığımı söylediğimi buraya not düşmek istedim. Çalışmalarınızı değerlendirmemize ve önerilerimizi sizlere sunmamamıza vakit kalmadan, Malatya’mızın da içinde yer aldığı dört ili kapsayan büyük bir deprem felaketi ile karşı karşıya kaldık. Elbette ki ‘mekânsal yerleşkemizi’ bütünüyle yerinden eden bu depremin, fiziki yapımızı darmadağın eden bu korkunç yapıyı, elbirliği ile üstesinden gelmeye süreç içerisinde çalışacağız. Şehirleşmemizin gelişmesi konusundaki görüşlerimi yıllarca belediye başkanlarımıza ve kent yöneticilerimize gerek televizyonlarda söylemlerimle gerekse köşe yazılarımda yazdığım yazılarımla, ayrıca görüş ve önerilerimi yapılan toplantılarda dillendirmeye devam ettim, ediyorum ve edeceğim. İzmir’de birkaç aylığına olsa da oradan yazılarımla mekânsal yerleşkemize ilişkin toplantılar yapılmasını önerdiğimi, buna ilişkin yazılarım bunların tanığıdır.

Sağ olsunlar ‘MalatyaKent Konseyimiz Genel Sekreterliği’, 05 Haziran 2023 Pazartesi günü şehrimizin yeniden yapılmasına ilişkin görüş ve önerilerin toplantısına davet ettiler ve katıldım. Toplantıda bulunan hazurunun görüşülen ve anlatıların sonucunda hazuruna, bu toplantıda ki görüş ve önerilerin, bu durum tespitiyle, 10 gün sonraki Sayın Valim, sizin başkanlığınızda yapılacak toplantının bu haliyle ‘şehrimizi başarılı bir iyileşmeye taşıyacağı inancımı taşımadığımı’ bunu görebildiğimi, bundan sonuç alamayacağımızı söyledim. Bundan sonraki böylesi bu toplantılara katılamayacağımı ifade ettim.

Dilerim bundan sonra bu anlayışla yapılan toplantılarda alınacak sonuçlarda ben yanılmış olurum. Benim görüş ve önerilerimde yanılanmış olurum da Malatya’m kazanır. Malatya’mızın, hemşerilerimizin kazandığını görmek kadar beni ne mutlu edebilir ki.

Yaşım bir hayli yol aldı. 85’i yolcu edip, 86’ya yürürken sevgili eşim ‘Asım yaşını başını aldın artık otur oturduğun yerde diyor’. Ben de diyorum ki bu Malatya sevdası öyle bir sevda ki, yılları peşimden sürükleyerek geliyor. Anılar üst üste binip bu anıların birer birer elinden alındığında, Ferhat’ın Şirin’e ulaşmak için dağı deldiği gibi anılarına sarılmak, onu kimselere kaptırmamak, ona ulaşmak için yaşıma başıma, belinin bükülmesine bakmadan, o anılarıma tutunmaya çalışarak ancak yol almaya çabalıyorum diyorum.

Sayın Valim size takdim ettiğim ‘Çerçeveye Sığmayanlar’ kitabımın giriş bölümünde ön sözündeki bölüme baktığınızda, Mayıs 1947 Yeni Cami Önü/ Malatya resmimi. Kitabımın arkasındaki aynı kareye gelecek şekilde çektirdiğim Mayıs 2007 Yeni Cami Önü resmimi göreceksiniz. Bir de Mayıs 2023’te Yeni Cami Önünde resmimi oradan geçen geçen genç bir arkadaşa telefonumu verip, daha önceki pencerelere girecek şekildeki kareyi alacak şekilde birkaç resmimi çekmesini rica ettim. Resmimi çektiğinde telefonumu uzatıp bak amca resminizi çekebilmişiyim deyip yanıma geldiğinde, hüngür hüngür ağladığımı görünce ne oldu amaca, bu ağlama ne ki deyince, bak oğlum, bu Yeni Cami’nin karşısındaki gördüğün bu toprak yığının altında kalan yerde 1945 yılında okula başladığımda adı ‘Fırat İlkokulu’ olan bir okulumuz vardı. Şimdi tam da resmini çektiğin bu yerde Fırat İlkokulu 2. Sınıfta aynı kareye oturan bir resmim, yine aynı kareye giren Mayıs 2007 yılında çekilmiş resmim var. Şimdi benim iki torunum var ellerinden tutup resimlerimi gösterebileceğim, yaşanmışlığımın hikayesine sığınabileceğim dallarım kalmadı deyince, gencin telefonumu uzatıp ayrıldığında gözlerinden iki damla yaşı görünce koşup sarılıp ne olursun torunum ağlama, sizlere bu anılarımızı yeşertecek güzel bir ‘Yerleşke Mekanı’ ve ‘Kültürel Mirasımızı’ bırakacak zenginliğimizi elimden geldiğince, yaşamım yettiği müddetçe sana söz veriyorum onu yeniden kazanıncaya kadar direnmeye çalışacağım sözünü veriyorum dediğimde, gözündeki hüznünün yerini birden mutluluğa dönüşünü görmek mücadele azmimim bir kamçısı oldu.

Sayın Hulusi Şahin Valim; işlerinizin yoğunluğunun, kentim için harcadığınız zamanınızın benim içinde çok kıymetli olduğunun bilincindeyim. Yeni Camimiz önünde resmimi çeken gence söz verdim. Sen üzülme şehrimizin her ansını yeşertmek içim çalışacağıma, bunun için elimden gelen her çabayı göstereceğime söz verdim. Sizden bana iki konuda anlatabilmem için beşer dakikadan on dakikalık bir zaman dilimi istiyorum.

1-Mekansal Yerleşkeyi içine alacak ‘Çevre Düzeni Planı’ konusundaki görüş ve önerilerimi.

2-Makansal Yerleşkeyi kapsayacak geçmişten günümüze ‘Maddi ve Manevi’ yaşanmışlıklarımızın alıntılandığı sözlü tarih çalışmamıza ilişkin, kültürümüze ilişkin görüş ve önerilerimi dillendirmek.

Sayın Hulusi Şahin Valim; Malatya’mızın tarihinin yeniden şekillenip yazıldığı günlerin içerisinden birlikte geçiyoruz. Ben bu kentin Sakini Değil Sahibi Olduğumu, şehrimin yeniden şekillenip yazıldığı günlerde sözümün olduğunu, katkımın olacağını ve bunun için her türlü çabaya hazır olduğumu, ayrıca belirtmek istiyorum. Sizleri de bu kentin gelip geçici bir sakini bir bürokratı olarak görmediğimi, bir gün diğer valilerimiz gibi sizin de bu nedenle şehrimizden ayrılacağınızı ama bu kentin sahibi olarak ayrılmanızı, Malatya’mızın yeniden şekillenip, tarihinin yeniden yazıldığı zor günlerimizde diğer şehirlere bıraktığınız izlerden daha büyüğünü bırakarak ve şehrimizin anahtarını size vererek coşkuyla güle güle gidiniz diyerek uğurlamak ve görmek istediğimi söylemek istiyorum.