Kurban Bayramı, sadece bir et kesilen Bayram değil; yoksulları da düşünüldüğü, birlik ve beraberliğin pekiştiği dini ibadettir. Kurban ibadeti, fakirlerin gıda ihtiyacını temin ederken, zengin fakir kaynaşması gibi sosyal dayanışmayı da sağlar… Bütün İslam âleminde aynı anda milyonlarca Müslüman’ın kurban kesmesi ne kadar muhteşem bir manzaradır. Demek ki, bunca insan Rabbi’nin tek bir emriyle harekete geçip, O’nun kendilerinden istediklerini yerine getirmeye hazırdır. Bu hayal ve düşüncenin insana kazandırdığı manevi kuvvetin derecesini düşünmek kolay değildir. İşte bütün müminler ilahi rızaya erebilmek için, güçlerinin ve imkânlarının müsaade ettiği nispette birer kurban satın alarak Allah için keserler. Kişi kurban kesmekle Allah’ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu, canlı bir biçimde ortaya koymuş olur.

Diğer taraftan o müminler, kurban kesilmesini akıllarına sığdıramayan kimselerin itirazlarına karşı da, hikmet dairesinde düşünerek derler ki; “ Dünyada her gün yüz binlerce hayvan insanların günlük et ihtiyacını karşılamak için kesiliyor. O zaman hayvan sayısında korkunç azalma olmuyorsa, kurban Bayramında neden olsun? Kurban Bayramında kesilen kurbanların sayısı, diğer zamanlarda, aynı dönem içinde kesilenlerin sayısından hiç de fazla değildir. Çünkü Bayrama yakın günlerde kasaplar normal kesimlerini çok azaltırlar. O gün, erkenden kalkıp hazırlıklar yapılarak camiye koşulur, Vacip olan Bayram namazları kılınır. Günün önemi anlatılır, yardımlaşma, sevgi, kardeşlik ve affetme üzerinde durulur. Namazdan sonra da kurbanlar kesilir. Müminler, her kurban kesiminde Hz. İbrahim ile oğlu İsmail’in Canab-ı Hakk’ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hatırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaatte hazır olduğu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır. Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Kurban yakınlık, yaklaşmak anlamına gelir. Allah’a manen yaklaşmanın, O’na itaat ve sevginin canlı şahididir. Kul kestiği kurbanla Allah için, canın yongası olan malını tereddütsüzce feda edebileceğini göstermektedir.

Adeta mümin kurbanla cimriliği, Allah’a götürmeye engel olan her şeyi kesip atmakta, O’na manen yaklaşmaya çalışmaktadır. Bağlılığını, sevgisini, itaatini, takvasını bir kez daha göstermekte, O’nun rızası için her şeyi yapabileceğini ispatlamaktadır. İslam’ın koyduğu kurban kesme hükmü, aynı zamanda insanlar için büyük nimet ve rahmettir. Şöyle ki; Bir yıl boyunca pek çok sıkıntılar çekmiş, belki de ağzına bir lokma et koymamış fakirler, Kurban Bayramı münasebetiyle bol bol et yeme fırsatına kavuşurlar. Fazla gelen etleri kavurma yapıp uzun zaman o etten faydalanma imkânı elde ederler. İslam’ın sosyal adaleti temin edici bir hususiyeti de böylece ortaya çıkmış olur… Kısacası; Allah’a kurban edilen kurbanlık hayvanlar kesilirken, kesilen etlerin ihtiyaç sahiplerini bulacağı bir bayramdır. Bu süreç hem sevinçle hem de manevi duygularla kutlanmalıdır. Her sene kurban bayramını, en güzel duygularla yaşamak ve sonrasında hatırlamak için, kurban bayramını usulüne göre yaşamak gerekir. Çocukların yüzünün güldüğü, büyüklerin gönlünün yapıldığı bir süreç olan bu bayram, sadece bayram günlerinde kalmamalıdır.

Vesile olalım kardeşliğe ve barışa, yorulalım hepimiz yarınki uğraşa. Tat alalım, varalım Yüce Allah’a, erişelim birlikte nice Bayramlara… Dilden gelen gönüldense, dokunur başka gönüllere… En İçten Dileklerimle Kurban Bayramınızı Kutlar, Bu Bayramın Hayırlara Vesile Olmasını Dilerim…