Sultan bu.

Sultanlar sultanı...

Ben.

Varsa; bir melek

O da budur dedim.

Her tanıyan;

Yok ondan da öte.

Dediler.

Down sendromlu.

Bakmayın kusuruna.

Al yanaklıdır Sultan.

Pamuk şekerlidir yüzü, kalbi.

İlk bakışta tanır.

Iyiyi kötüyü.

Hemen sezer.

Seveni, sevmeyenini...

Hem bacıydı hem abla.

Kendince bir dili,

Bir alfabesi vardı.

Mesela.

Baskıcı derdi. *

Mesela kudko* derdi.

Doğo* derdi mesela

Sevmediklerine.

Babo* derdi en sevdiğine.

Severdi askeri.

Merasim törenlerinde.

Rap, rap, rap...

Tüfek omuza ileri marş, marş.

Baskıcı olmadan önce.

Ne yapsın,

Nerden bilsin Sultan

Memleketin alt üst olduğunu.

Sokak, sokak, ev, ev adam arandığını.

Ne bilsin,

Dağ, taş, ova köy,

Kara postallı,

Hâki renkli,

Kasatura, mavzer.

Tam tesisatlı adamlar.

Vatan savunmasında.

Sultanda,

Vatan anaydı!

Savunma baba!

Radyo, televizyonda bildiri bildiri

Üstüne okunmakta.

Habire sulanmış memleket.

Acı, kan ve gözyaşıyla.

Şartlar olgunlaşsın diye.

Ve olgunlaşmış şartlar.

Amaç hasıl olmuş.

Mahkemeler kurulmuş.

Askeri.

Demokrasi için.

Düzen yeniden tesis edilecek.

Bir sağdan bir soldan,

Beslemek ne!

Hepsi asılacak.

Kadın, erkek, genç, yaşlı...

On yedisinde çocuklar...

Ne bilsin Sultan;

Sağı, solu,

Darbeyi,

Demokrasiyi.

Tak, tak, tak.

Güm, güm, güm.

Kapıda kara postallar.

Kötü bir sabah,

Kötü bir gün.

Kara postallı, otomatik tüfekli

Adamlar.

Sorgusuz, sualsiz.

Daldılar.

Salon, mutfak, kiler.

Yatak, yorgan, yastık, kilim.

Tepelendi milim milim.

Ne bilsin Sultan.

Vatan,

Millet,

Demokrasi için dediler.

Huzur

Ve güvenlik için dediler.

Kalk, kalk, kalk.

Eller yukarı, dön duvara dön...

Ana, baba, çoluk, çoçuk.

Hürriyet ve özgürlük.

Askıda.

Kıpırdama.

Eller tetikte.

Göz, gez, arpacık...

Babo hırpalandı.

Babo alındı.

Babo sorguda.

Şaşırdı Sultan.

Korktu.

Ağladı.

Baskıcı* dedi.

Ağladı.

Mano* dedi ağladı.

Ne varsa içinden kötüye dair.

Saydı, saydı, saydı...

'taki, babo gelene kadar.

Süre vermişlerdi.

"Bir ay içinde oğlanı bul getir."

Bir, üç, beş, on ve yıl

Gel, babo, git babo.

Down sendromlu Sultan.

Artık bakmadı devir teslim törenlerine.

Vazgeçti taklitten, sevmekten.

Ateşe verdi sopasını...

Bir zevki vardı

Öyle saf, öyle temiz,

Öyle içten,

Ve yorumsuz.

Onuda aldılar yüreğinden.

Ne bilsin.

Ne bilsin Sultan.

Hürriyetin

Özgürlüğün

Düşünmenin suç olduğunu.

Ne bilsin,

Babonun

Alanın düşündüğünü.

DOWN sendromlu

Gönlünde hep çiçekler açan

Sultan...

Ve Sultan tüm çiçeklerini topladı gitti...

DİPNOT:

Sultanın alfabesinde,

*Baskıcı: asker.

*Mano: manyak.

*Doğo: deli, kötü.

*Babo: baba.

*Ala: abi.

*Kudko: köpek demektir.