Merhaba Malatya Söz dostları, bundan böyle her hafta bir köşe yazısı ile sizlerle olacağım. Gündeme dair konuları yorumlayarak sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Bana imkânı veren gazete yönetimine teşekkür ediyorum. İlk konumu yaklaşmakta olan ‘3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ için yazmayı uygun buldum.

Birleşmiş Milletler’in 1992 yılında almış olduğu karar sonrası ‘Uluslararası Engelliler Günü’” olarak ilan edilen 3 Aralık, o gün itibariyle tüm dünyada engelli insanların sorunlarına dikkat çekmek ve onları daha iyi anlayabilmek amacı ile belirlenmiş bir gündür.3 Aralık’ın Dünya Engelliler Günü olarak kutlanması elbette ki çok önemli, ancak engelli vatandaşlarımızı sadece yılda bir gün hatırlamak ve sonrasında unutmak doğru bir yaklaşım değildir. Engelli vatandaşlarımız için, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kamu otoritelerince alınacak önlemlerin, tedbirlerin ve yapılacak organizasyonların, sivil toplum örgütlerini de içine alacak biçimde daha da yaygınlaştırılmasını ve somut adımların atılması gerekmektedir.

Önce insan diyen, insanı yaratılmışların en şereflisi olarak gören bir geleneğin mensupları olarak bizler her konuda engelli kardeşlerimizin yanında yer alamaya, onların hayatlarını kolaylaştırmaya büyük bir önem vermeliyiz. Sokakta, yanı başımızda, hayatın içinde yer alan engelli vatandaşlarımız için duyarlı olalım. Onların bizlerden bir farkı yoktur. Bir engelli ile iletişime girerken şunlara dikkat etmeliyiz. Asla onlara acımayın, konuşurken acıyormuşsunuz gibi bir üslupla konuşmayınız. Ona yaklaşımlarınız sen yapamazsınız gibi olmamalı. Ona güvendiğinizi gösteriniz. Bir iş yaparken ondan yardım isteyin. Merak etmeyiniz o her şeyle mücadele eden bir insandır. Toplum olarak ilk olarak çocuklarımızı bilinçlendirmeliyiz. Hayatın her anlamında engelli bir kardeşimiz ile karşılaşabilir. Ona yaklaşımlarını, ona nasıl davranması gerektiğini bu yaşlarda aşılamalıyız. ‘Ağaç yaşken sözünü unutmayalım’ biz çocuklarımıza bunu aşılarsa, onlarda kendi çocuklarına bunu aşılayacaktır.

Sokakta gördüğünüz engelli bir insana usulca yaklaşarak size yardım edebilir miyim yâda sizinle beraber yürümek istiyorum tarzında nazik bir şekilde söyleyip ona yardımcı olabilirsiniz. Onun size ihtiyacından ziyade dostluğunuza ve arkadaşlığınıza ihtiyacı vardır. Az önce de söylemiştim onlar bütün zorlukların üstesinden gelebilecek kişilerdir.

Bizler toplum olarak onların yaşamlarını kolaylaştıralım, bizi yönetenler de onların yaşamını kolaylaştırmaları için gereken çalışmaları yerine getirsinler. Zaten birçok belediye, engelli vatandaşlarımız için çalışma sarf ediyor. Ama bu çalışmalar daha da arttırılabilir diye düşünüyorum. Her zaman söylenen bir söz vardır, ‘her insan bir engelli adayıdır’ bu sözle bilinçlenerek çalışmalarımızı yapmalıyız. Unutmamalıyız ki belki bizde engelli olabiliriz.

Engelsiz bir dünya için hep birlikte el ele verelim. Engelli olmak bir kusur değildir, her engelli kendisine imkân verilirse, topluma en az biz sağlıklı vatandaşlar gibi yararlı olabilirler. Gazetemiz köşe yazarlarından Ali Haydar Koyun engelli bir kardeşimiz. Ama yaptıkları beni öyle şaşırtıyor ki anlatamam. Bir ara dernek yöneticiliği yaptı, sonrasında kitap yazdı, yazarlık yapıyor ve şimdide Paşaköşkü mahallesi için muhtar adaylığını açıkladı. İşte benim az önce size anlatmak istediğim konunun özeti Ali Haydar Bey. Azmi ve kararlılığı ile topluma faydalı olabilmek amacı, engellilerinde bu vatan için her şeyi yapabileceğini kanıtlayacak bir kişi. Ben kendisini ve azmini kutluyorum. Aynı azim ve kararlılığın, tüm engelli kardeşlerimde olduğunu biliyorum. Son olarak diyorum ki, onlar engel tanımıyorlar yeter ki biz onlara engel olmayalım…