Bu hafta milli maçlardan dolayı süper lige ara verildi. Böyle olunca şehrimizin diğer bir profesyonel takımı olan Yeşilyurt Belediyespor'u takip ettik.
Yeşilyurt Belediyespor sezon başı yapmış olduğu önemli ve pahalı transferlerle adeta 3.liglerin en flaş takımı görüntüsündeydi. 3.ligi takıp edenler Yeşilyurt Belediyespor'un 3.lig üzerinde bir bütçe oluşturduğunu ve diğer 3.lig takımları da Yeşilyurt Belediyespor'un bu transfer politikasının 3.lig transfer piyasasını yükselttiğini konuşuyor ve bu durumdan da ciddi rahatsızlık duyuyorlardı.
Hatta bazı yöneticiler futbolculara değerinden fazla para veren Yeşilyurt Belediyespor'un bu hoyratça transfer politikasını pandemi sürecinde kısıtlamaya giden bir çok kurum ve kuruluş varken Yeşilyurt Belediyespor'un transfer politikası takımlar ve yöneticiler arasında hayretler içinde karşılanıyordu.
Kulüp başarı için o kadar transfere odaklanmış ki koskoca şehirde kulüp müdürü bulunamamış, kulüp müdürü bile dışarıdan transfer edilmişti.
İşte böyle bir durumda lige giren Yeşilyurt Belediyespor 3 hafta sonunda 4 puan toplamış ve istenilen sonuç ve oyun ortaya konulmamıştı.Tabii hemen suçlu bulunmuş Alaattin Gülerce ve ekibi ile yollar ayrılmış, 8 ay önce Malatya'da karargah kuran Nihat Balan'a takım teslim edilmişti.
Kendi çarpınca kamuoyu oluşturmaya çalışan bir takım insanlarda son yıllarda geçmiş başarılara bakılmaksızın, gerçekleri görmemezlikten gelerek kendi çapında onbaşıları zorla imparator yapma yarışına giriyorlardı.
Yine algı operasyonları, pireyi deve etme yarışına girmişlerdi. Böyle bir süreçte yeni Teknik Direktör göreve başlamış ve ilk maç olan Edirnespor deplasmanına gidilmişti. Prensibim gereği maçı izlemediğim için analiz yapmayacağım. Fakat maçtan sonra istatistiklere baktığımda ve incelediğimde her ne kadar maçı izlememiş olsamda istatistiklere bakıp maçı kafamda oynatarak bazı fikirler edindim.
Şimdi bazı okuyucularım İbrahim TEKİN nasıl maçı kafasında oynatıp bir fikir elde edebiliyor diyebilir. Bu durumda Dünya' ya gözünü açtığı ilk günden beri profesyonel futbolun içinde doğmuş, büyümüş, UEFA antrenörlük belgesi olan hem alaylı, hemde mektepli olan şahsımında bir farklılığı olsun derim.
Onun için bir futbol antrenörü eğer gerçekten antrenörse istatistiklerle izlemediği bir müsabaka ile ilgili de çok rahat bir fikir sunabilir. İşte böyle bir maçtan sonra baktığımızda 20.dakikada kırmızı kart görmüş Edirnespor karşısında gol bulup maçı koparacakken birde bakıyoruz ki 30. dakikada golü yiyen bir Yeşilyurt Belediyespor. Şimdi ne yazsak ne konuşsak boş 20.dakikada kırmızı kart gören Edirnespor'a karşı 70 dakika 1 kişi fazla oynayan Yeşilyurt Belediyespor bırakın galip gelmeyi, berabere bile kalamıyor.
Gerçekten YAZIK hemde çok YAZIK o kadar harcanan astronomik rakamlar ve kocaman bir HAYAL KIRIKLILIĞI...