Dinmiyor Frat nehrinin iki yakasında gözyaşı. Acılarımız ve cenazelerimiz üzerinde bile dialolarını sürdürüyor Politika şövelyeleri. Sadece "doğa afeti kaderdir" sözleriyle geçiştirilirse yakamızı kurtaramayız bu felaketlerden. Kurumaz gözyaşımız...
Hani üzerinde geçmediğimiz şu Istanbul Boğaz köprüleri için şirketlere ödediğimiz paralar ve bize hiç bir yararı olmayacak Kanal Istanbul için harcanmak istedikleri meblag kadar
Elazığ, Malatya ve komşu illerin sağlıklı yapılaşmasına veya sanayileşmesine yatırılsaydı herhalde bu kadar yıkım, bu kadar can kayıbı olmazdı. Neden sanayi dedim?
Sanayin geliştiği yerde insanın bilincide gelişir.
Doğal afetlere karşı tedbirli olur. Yapılaşma bilimsel tekniğe uygun olur.
Elbette Malatya'da doğmuş, büyümüş bir Şair- yazar olarak bu yaşanan felaket ruhumu param parça eti, büyük bir acı verdi bana.
Başta yakınlarını yitirilen, evleri yıkılan Malatyalı ve Elazığlı hemşerilerim olmak üzere tüm yöre halklarına sabır diliyorum. Benim acılarımı bir şiirden başka ne azaltabilirki?
DEPREM VE SAVAŞ
Durdurun bu savaşları
Ölüyor çocuklar
Yok oluyor yaşam veren bin bir bitki
Ve kuşlar
Kesin bu inançların tartışmasını
Kin ve nefret tohumu ekiyor
Ve kanser gibi çoğalıyor halklar arasında korku
Durdurun bu savaşları
Tetikliyor depremleri
Felaket getiriyor dünyamıza
Yıkılıyor kentler, köyler
İnliyor acılar içinde gelinlerimiz
Ve kızlarımız
Çekin eliniz acılarımızdan
Cenazelerimizden
Zaten en büyük deprem sizin eseriniz
Savaşlar yaratarak
Ve param parça ederek halkı
Politikacısınız ihtiyacınız var buna
Aç gözlülüğünüzle
Yarattığınız savaşlar tetikledi tüm felaketleri
Yaşanan bu depremleri
Yok olma tehlikesi yaşıyor bu dünya
Siz de kurtulamazsınız çökünce dünya
Toplumlar hasret kaldı barışa, özgürlüğe
Ve sevgiye
Zehir taşıyor sofraya gelen yiyecekler
Duyun anaların ve kuşların çığlığını
Akan insan kanı
Sökün bu silah fabrikalarını
Tetikliyor depremleri
Kül oluyor ekin tarlaları
Gül bahçeleri
Sökün bu silah fabrikalarını
Atın elinizdeki silahları
Çocuklar ve yıldızlar ölüyor
Görün acılar içinde dünyamız
