Malatya’da günler bazen takvimden değil, yaşananlardan sayılıyor. Bir sabah don uyarısıyla, bir gün fiyat artışıyla, başka bir gün sessizce kapanan bir dükkânla… Şehir, uzun süredir görünmeyen ama herkesin hissettiği bir sınavdan geçiyor: dayanışma sınavı.

20 Aralık, takvimde “İnsani Dayanışma Günü” olarak geçiyor. Ancak Malatya’da bu kavram, sadece bir günle sınırlı kalamayacak kadar ağır bir anlam taşıyor. Çünkü bu şehir, dayanışmanın ne zaman işe yaradığını, ne zaman eksik kaldığını yaşayarak öğrendi.

Bugün Malatya sokaklarında dolaştığınızda iki farklı ruh hâli görüyorsunuz. Bir yanda ayakta kalmaya çalışan esnaf, diğer yanda her şeye rağmen sabah dükkânını açan insanlar… Konuşmalar kısa, yüzler yorgun. Ama hâlâ birbirine “kolay gelsin” diyen bir şehir burası. Belki de bu cümle, son dönemde kurulan en samimi dayanışma ifadesi.

Dayanışma, burada çoğu zaman resmi açıklamalardan değil, küçük reflekslerden doğuyor. Komşusuna kefil olan, borcunu erteleyen, sessizce yardım eden, kimseye duyurmadan destek olan insanlar var. Ama aynı zamanda herkesin kendi yükü ağırlaştığı için, bu dayanışmanın da sınırları zorlanıyor.

Malatya’da dayanışma artık romantik bir kavram değil. Gerçekçi, kırılgan ve zamana karşı yarışan bir olgu. Çünkü herkes biliyor ki tek başına kalmak, bu şehirde sadece yalnızlık değil; umutsuzluk da demek.

Bir başka gerçek daha var: Dayanışma sadece yardımlaşmak değildir. Görmezden gelmemektir. Aynı sorunun tekrar tekrar yaşandığını fark etmek, “normalleşti” diyerek geçiştirmemektir. Şehirler de insanlar gibi; ilgisizlikle değil, unutulmakla yıpranır.

Bugün Malatya’da asıl ihtiyaç duyulan şey büyük cümleler değil. Sürdürülebilir bir dayanışma dili. Sadece kriz anlarında hatırlanan değil, günlük hayatın parçası hâline gelen bir anlayış. Çünkü yardımlar biter, ama güven biterse şehir toparlanamaz.

Belki de bu yüzden 20 Aralık, Malatya için bir hatırlatma günü olmalı. “Birlikte durmayı” yeniden düşünme günü. Kimsenin kimseye yük olmadığı, ama kimsenin de yalnız bırakılmadığı bir şehir mümkün mü, bunu sorma günü.

Dayanışma bazen bir haber başlığı olmaz. Fotoğrafı çekilmez, alkış almaz. Ama şehirler, tam da bu görünmeyen bağlarla ayakta kalır.
Malatya da hâlâ ayakta duruyorsa, bunun nedeni çok konuşulanlar değil; sessizce yapılanlardır.