Bir dostun duygularını siz değerli okurlarla paylaşmak istedim
Akıp giderken zaman,
benzemez hiçbir şey,
bir öncekine.
Hayat, birine fazla,
Birçoğuna, eksik sunar nimetini…
Bilir bunu,
şafakta uykusu bölünen bütün çocuklar…
En çok,
çıplak ellerle nohut dermek mi?
Yoksa acımasızlık mı acıttır?
Dipte bir yerlerde,
eşeliyorum, kendimi,
ararken kelimeleri,
kapatıyorum,
yamalarla,
içimdeki boşlukları…
Zor,
biliyorum
değiştirmek dünyayı…
Derdim,
değiştirmek,
kendimi…
Ne vakit,
yol aldım sandım,
ihaneti gördüm.
Yol alamazmış insan,
ihaneti görmeden…
Anladım,
midemdeki sindiremediğim ağrıyı,
el verdiğimde,
vefasız birine…
Bilirsin,
göz göre göre gelen sorunu.
Ne söylesen,
ne yapsan,
olmaz ya.
Sevinemezsin ya,
hak yerini buldu diye.
Anladım,
değiştiremeyeceğim şeyler için,
uğraşıp durduğumu…
Ne taşırsa rüzgâr,
toprak onu alır bağrına,
filizlendirir,
yetiştirir,
tamamlar yolculuğunu…
Tamamladığımda yolculuğumu,
gitti diyecekler,
anlamadan…
Neden ezer insan insanı?
Neden yok eder dünyayı ?
ya da,
neden, savaşır?
Bilirim,
Bizden, çok uzak zamanlarda
doğacak güneş,
mor bulutların ardında.
En güzel yaz,
en güzel bahar olacak…
İnanacak, insan insana,
güvenecek,
hiç düşünmeden.
Güçlenecek,
tuttuğu ellerle…
Biz olacak,
vicdan olacak,
emek olacak,
sevgi olacak…
imgeleri eksik de olsa,
yüreği ağrıyana iyi gelecek,
şiir yazmak…
şiiri yazan Aygün DURDU