- Bizim çocuk akşamdan beri büyüyünce çöpçü olacağım diyor. Siz ne öğretiyorsunuz bu çocuklara Allah aşkına?

- İnsan olmayı öğretiyoruz. (C. Ceylan)

- Sonra:

- Durun, bakın kapıya, biri gelecek, kurtaracak bizi bu pislikten, kokudan, dedim.

Çöpçülük zordur çocuklar. Çok zor iştir, diye de ekledi, fazla uzatmadan. Kısa, öz, keskin. Anlattıkça daha da büyüyor adam.

- Çöpçüyüm ben. Siz sabahları uyurken daha ya da gece yarısı mahallenizin çöplerini topluyorum. Arkadaşlarım da var. Onlar da topluyor. Çöpler toplanmasa sokaklardan, her yer bugün sınıfınızın koktuğu gibi kokar, dedi.

- Niye böyle oldu?

- Öğretmenim çöplerden, pislikten böyle oldu dediler..

- Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun, demişler.

- Üzülmek yetmez, Bir planım var. Dahil olur musun, dedim. Kabul etti, seve seve.

“Pis ülke” oyunu oynattım çocuklara bir gün. Türetilmiş (uydurma) bir oyun. Ne bulduysak attık yerlere. Bu arada “kötü koku spreyi” sıktık sınıfa, çocuklar görmeden tabii. Birazdan sınıf dayanılmaz bir kokuya karıştı. Çocuklara sordum:

Alkışlarla ve aşkla uğurluyoruz çöpçümüzü. Bir baba, bir oğul. Tedavi edilmiş iki yürek. İşimiz bu. Yüreğe dokunmak.

C. Ceylan adlı eli öpülesi bir öğretmenimiz bu zor işi nasıl başarmış?

Büyüleniyorlar sanki. Bak bak bitiremiyorlar. 1.90 boy. Heybetli mi heybetli çöpçümüz. Başlıyor hemen temizliğe. Ben de pencereleri açıyorum hemen. Temiz hava yayılınca kötü koku spreyi etkisini kaybediyor. Yardımcı öğretmenimiz de yasemin kokulu oda spreyini sıkıyor birkaç fıs.

Çocuklar, nasıl dinliyorlar anlatamam. Gözlerini hiç ayırmadan. Hele oğlu. Gurur duyuyor babasıyla ve her sözünde hayran oluyor ona. O bakışa ömür verilir inanın bana

Çocuklara her şeyden önce “İnsan olmayı öğretmek” gerekir.

ÇOCUKLARA ÖNCE İNSAN OLMAYI ÖĞRETMEK GEREKİR

Çocukların gözü bizi görmüyor zaten. Ama içlerine doluyor mis gibi çiçek kokusu. Ertesi sabah soruyor birkaç veli:

Gülümseyerek cevap veriyorum,

Hanımlar, beyler! Bir çocuğun, alın teriyle para kazanan babasının mesleğinden utanmasına dayanamam. Dayanırsam, öğretmen olamam.

Konuştum çocuğun babasıyla. Çok üzüldü, çocuğunun üzülmesine dayanamam. Dağ gibi adam gözyaşlarını ilk kez ayırdı gözlerinden belki de. Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar.

Vicdan duygusu tam gelişmemiştir okul öncesi çocuklarında. Zaman zaman böyle acımasız olabilirler. Kırmışlar yavrucağın kalbini.

 İşini aşkla yapan başta Öğretmenlerimiz olmak üzere tüm emekçilerin gününü kutluyorum

Saygılarımla….