Geçen iki bin yirmi yılımız Elazığ -Malatya Depremi başta olmak üzere yangınlar, seller ,fırtınalar ve de daha henüz dünyayı kasıp kavuran ocaklar söndüren amansız salgın gibi olaylarla çile dolu geçti annelerin gözyaşları kurumadı ayrıca ülkemizde sonu gelmeyen kadın cinayetleri de iki bin yirmi bir yılında yüreklerimizi dağladı, inşallah bu acılar son olur insanlar bir nefes alır gönüller bir huzur bulur diyerek iki bin yirmi ikiye başlarken Cenabı Allah’tan iki bin yirmi iki yılının huzura, barışa vesile olmasını niyaz ediyorum. İnsanların birbirini anladığı, sevdiği, saydığı, kırmadığı herkesin kendi hakkına razı olduğu hoş görünün günlük yaşamımıza yansıdığı, herkesin insanların inancına rengine saygı gösterildiği bir topluma özlem duymaktayız. İnsan insanı sevip sayınca işlerin daha kolay ve güzel olacağına yürekten inanıyorum. Ben değil biz olalım çünkü biz olmak zorundayız. Yalnızlık ancak ve ancak alemlerin yaratıcısı Cenab-ı Allah’a mahsustur. Biz insanlar hepimiz birbirimize muhtacız.

İşverenler işçilere, işçiler de işverenlere muhtaçtır. Derler ya “demir kapılı ağaç kapılıya muhtaçtır.” Yani lüks yalılarda, sitelerde yaşayan apartmanlarda yaşayan köylerimizde yaşayan kardeşlerimizle ahşap evde oturan kardeşlerimizin de birbirine işleri düşer. Cenab-ı Mevla’m dünyanın düzenini böyle kurmuş. Onun verdiğine vereceğine hamt-ı senalar olsun. Onun için bir- birimizi küçük görmenin, kırmanın hiç kimseye faydası olmaz. Getirisi düşünülemez. Sadece ve sadece zararı olur. Atalarımızın dediği gibi: “Birlikten kuvvet doğar.” Şu cennet vatanımızda her kim bir taşı bir taşın üzerine koyarsa ondan Allah razı olsun. Hepimizin menfaatine olur. Toplumsal düşünelim birlikte güç doğar bereket olur insanlar barış içinde huzurlu yaşar efendim geçmiş yıllarda üzerinize sağlık bir böbrek hastalığı geçirdim doktorların tavsiyesine uyarak. Bir gün kontur ol için hastaneye gitmiştim dönüşte altmış beş yaşlarında bir ağabeyle tanıştım o da benim gibi hastaneden geliyordu mesleğimi sordu bana aşçıyım dedim elli yıldır hem aşçılık yapıyorum hem de kendimce halk şiirleri yazıyorum dokuz kitabim yayınlandı şimdi de bir roman çalışmam var dedim aşçı olduğumu öğrenince bana nasıl besleneyim ne yiyip ne içeyim dedi naçizane ben de öncelikle efendim bir diyetisyene danışın dedim, benim size öneride bulunacağım garip gelebilir yine de bir öneride bulunayım dedim hastalığın verdiği duygusal durumum neticesiyle efendim huzur ye dedim beyefendi biraz durakladı fakat duramadı bana dönerek anlayamadım ne söylediniz dedi tekrarladım efendim huzur ye dedim ha evet anladım doğru söyledin kardeşim dedi fakat nerede o günler diye dert yandı, ailede huzur mahallede huzur ülkemde huzur ne olur ufak tefek meseleleri sorun etmeyin şu üç günlük dünyada gönül kırmayın yani gönüller huzurla dolsun inşallah, huzur olmayınca ne ekmeğin nede aşın tadı kalır Allah cümlemize huzur versin. Memleketimiz de herkese yetecek kadar ekmekte var su da var yeter ki hakkımıza razı olalım bizler. Ecdadımızdan bizlere miras kalan cennet vatanımız ve atalarımızın inşa ettiği günümüze ulaşan camiler, medreseler, hanlar, hamamlar ve nice eşsiz kültürel zenginlikler ismini sayamadığım eserler kalmıştır. Bizimde onları koruyarak, onları örnek alarak yenilerini inşa ederek gelecek nesillere bırakacağımız yeni eserlerimiz olursa güzel olacağına inanıyorum. Yeni bir yıla büyük umutlarla girelim inşallah bu amansız salgın dünyamızı terk eder cümle kardeşlerimizle birlikte yine güzel günlere döneriz. Efendim iki bin yirmi bir yılında bir çoğumuz akrabasını kaybetti bazı kardeşlerimizde bu amansız salgına yakalandı hale hasta, vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum hasta kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum, iki bin yirmi iki yılının şu fani olan Dünya’ya sağlıklı huzurlu günler getirmesini cenabı Mevla’dan diliyorum. Saygılarımla. İyi seneler. Dört dörtlüğümü sizlerle paylaşayım

Gelin tutalım el ele,

Kardeş gibi yaşayalım,

Güzel sözler alıp dile,

Kardeş gibi yaşayalım.

Allah’a olsun yakarış,

İlimde yapalım yarış,

Ülkemizde olsun barış,

Kardeş gibi yaşayalım.

Umutlarımız bir olsun,

Yuvalar huzurla dolsun,

Annelerin yüzü gülsün,

Kardeş gibi yaşayalım.

Kaya der ki çalışalım,

Biz olmaya alışalım,

Hak yolunda buluşalım,

Kardeş gibi yaşayalım.

Osman KAYA