Efsanede adı geçen Fatmacık Kayası, Darende ilçemizin Mehmet Paşa Mahallesi’nin Suvacık Tepesi’nin alt kısmındadır. Efsaneye göre zamanın birinde, Mehmet Paşa Mahallesi’nde orta hâlli bir aile yaşar. Evin büyüğü vefat ettiği için geçimi evin oğlu sağlar. Delikanlı bağa bahçeye işe gider. Evin üç koyununu da bazen evin yaşlı kadını bazen gelini mahallenin hemen karşı tarafında bulunan Suvacık Tepesi adıyla anılan dağa yaymaya götürürler. Adı Fatma olan geline, dili tatlı, yüzü güleç olduğu için mahallede “Fatmacık” derler.

Bir gün evin yaşlı kadını hasta olduğu için gelinine, “Koyunları bu gün sen götür yay. Ben hastayım,” der. Fatmacık da küçük çocuğunu beşiğiyle birlikte alarak Suvacık Tepesi’ne koyunları yaymaya gider.

Çocuğunu ninni söyleyerek uyutmak için beşiği sallarken aç koyunlar Fatmacığın yanından otlaya otlaya uzaklaşıp gider. Fatmacık biraz sonra bakınca koyunları göremez. Sağa sola koşturur, arar tarar koyunları bulamaz. Herhâlde koyunlar geri eve kaçıp gittiler, diye düşünür. Çocuk da beşikte uyuduğu için onu uyandırmaya kıyamaz,

“Çabucak eve gidip bakayım, koyunlar gitmiş mi?” diye söylenerek çocuğu orada bırakıp Suvacık Tepesi’nden hızlı hızlı inmeye başlar. Koşa koşa eve varır. Hasta yatağında yatan kaynanasına, “Ben tepede koyunları yitirdim. Acaba eve geldiler mi diye bakmaya geldim,” der.

Pek cimri olan kaynanası, “Gelin ister evde ister dağda bul. Bulmadan gelme! Yoksa seni akşama oğlana söyler, iyi bir kötek attırırım,” der.

Fatmacık koyunların evde olmadığını anlayınca aceleyle Suvacık Tepesi’ne döner. Bakmış çocuk hâlâ mışıl mışıl uyuyor, yeniden koyunları aramaya başlar ama bir türlü bulamaz. Çaresiz iki eliyle beşiği kucaklayarak ağlaya ağlaya Suvacık Tepesi’nden inmeye başlar.

Tepeden inerken uzaktan evlerini görür, o anda kaynanasının sözlerini hatırlar. Ben şimdi eve nasıl giderim diye düşünerek korkuya kapılır. Beşiği kucağından indirip yere koyar. Bu sırada çocuk da uyanıp ağlamaya başlar. Çocuğun ağlaması ile Fatmacık iyice içlenir, “Allah’ım koyunları bulamadım. Kaynanam bana akşama dayak attırır, konu komşuya rezil eder. Dayak yiyip konu komşuya rezil olmaktansa ya beni taş et ya da kuş et,” diye yalvarır. İşte o anda hava birden kararır.

Bir uğultu gelir. Fatmacık içinde çocuğun olduğu beşik ile birlikte taş kesilir. O gün bu gündür yüksekliği yaklaşık üç dört metre, çevresi bir buçuk iki metre olan taş Mehmet Paşa Mahallesi’nin karşı yamacında, Suvacık Tepesi’nin biraz aşağı kısmında ayakta durmaktadır.