Gazetecilik, dışarıdan bakıldığında göründüğü kadar basit bir meslek değildir. Doğru bilginin peşinde koşarken, gerçekleri ortaya çıkarmak için bazen tehlikeli koşullarda çalışmak, bazen ise ağır bir psikolojik yük taşımak zorundasınız. Ancak ne yazık ki, bu mesleğin taşıdığı ağır sorumluluk ve zorluklar, gazetecilere ödenen ücretlerde yeterince karşılık bulmuyor.
Bir gazeteci, sadece haber yazmakla kalmaz; aynı zamanda o haberin doğruluğunu titizlikle kontrol eder. Bu süreç, kimi zaman savaş bölgelerinde, kimi zaman protestoların ortasında, kimi zaman ise saatler süren araştırma ve röportajlarla geçer. Tehditler, baskılar, sansür ve zaman zaman fiziksel tehlikeler bu mesleğin bir parçasıdır. Bunun yanı sıra, gazetecilerin özel hayatları da bu yoğun tempo içerisinde genellikle ikinci planda kalır. Tatiller, hafta sonları veya mesai saatleri gibi kavramlar gazetecilikte çoğu zaman geçerli değildir. Haber, günün hangi saatinde gelirse gelsin, gazeteci o an iş başındadır.
Asgari Ücretle Çalışmak Bu Mesleğe Haksızlıktır
Bütün bu zorluklara rağmen, birçok gazeteci, asgari ücret ya da onun biraz üzerinde maaşlarla çalışıyor. Oysa bu meslek, topluma doğru bilgi sunma ve kamuoyunu aydınlatma görevini üstlenmiştir. Bir gazetecinin emeği, sorumluluğu ve karşı karşıya kaldığı riskler göz önüne alındığında, bu durum büyük bir haksızlık değil midir?
Gazetecilik, ekonomik zorluklar içinde yapılabilecek bir meslek değildir. Maddi kaygılar, gazetecinin hem işine hem de özgürlüğüne zarar verir. Düşük ücretler, gazetecileri başka iş arayışlarına itebilir ya da mesleklerinden soğutabilir. Bu da topluma sunulan haberin niteliğini ve tarafsızlığını etkileyebilir.
Özgür Basın İçin Hak Ettiği Değeri Görmeli
Özgür ve bağımsız bir basının, demokrasinin temel taşlarından biri olduğunu unutmamak gerekir. Ancak bu özgürlük, gazetecilerin insanca yaşayabileceği bir gelir elde etmeden mümkün olamaz. Gazetecilere layık oldukları ücretler verilmediği sürece, mesleğin itibarı zedelenmeye ve kalifiye çalışanların sayısı azalmaya devam edecektir.
Gazetecilik mesleğinin ne kadar zor ve emek isteyen bir alan olduğunu anlamak ve bu emeği hak ettiği şekilde karşılamak, toplum olarak hepimizin sorumluluğudur. Gazetecilere asgari ücreti bile zor gören bir sistem, aslında halkın haber alma hakkını kısıtlamaktadır. Unutmayalım, hak ettiği değeri görmeyen bir gazetecilik, susan bir toplumun habercisidir.